Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/7342 E. 2023/1672 K. 21.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7342
KARAR NO : 2023/1672
KARAR TARİHİ : 21.03.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Başvurunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl davada davalı … ve birleştirilen davada davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davalı … ve birleştirilen davada davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, asıl davada, mirasbırakanı … …’nin maliki olduğu 2212 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki 4 ve 7 numaralı bağımsız bölümlerin birkaç malik değiştirmek suretiyle muvazalı olarak davalı …’ye devredildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline olmadığı takdirde bedele; birleştirilen davada ise, mirasbırakanı …’nın yine 13 parsel sayılı taşınmazdaki 9 numaralı bağımsız bölümün 16/21 payını önce … …’na, …’in ise mirasbırakanın torunu olan davalı …’e devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.

II. CEVAP
1. Asıl davada davalı …, dava konusu taşınmazların mirasbırakan ile ilgisi bulunmadığını, taşınmazların inşaatın müteahhidi olan …’a ait olup … tarafından farklı kişilere satıldığını, kendisinin de annesinin yanında olmak için …’tan bedeli karşılığında satın aldığını, davacının mirasbırakan annesi aleyhine inşaat sözleşmesinin iptali için açtığı davanın reddedildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Birleştirilen davada davalı …, dava konusu taşınmazı … …’ndan bedeli karşılığında satın aldığını, önceki malikinin taşınmazı mirasbırakan babaannesinden satın aldığını, 3 yıl sonra satmak istemesi üzerine ailece aynı binada oturabilmek amacıyla kendisinin satın aldığını, muvazaa iddialarının doğru olmadığını, dava dışı kardeşinin de kendisinden sonra 5 nolu bağımsız bölümü satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

27.02.2014 tarihli dilekçe ile, … …, … ve … davaya dahil edilmişlerdir.

3. (Dahili) Davalı … …, dava konusu taşınmazı … …’den bedeli karşılığında satın aldığını, uzun süre kiraya verdiğini, satmaya karar verdiğinde … ve kocasının talip olduğunu, bedeli karşılığında sattığını, iddia edilen konularla ilgisi bulunmadığını, kendisi yönünden iddiaların zamanaşımına uğradığını, tarafları tanımadığını, iddiaları kabul etmediğini belirterek, davanın reddini savunmuş, ölümü üzerine mirasçıları da davaya dahil edilmişlerdir.

4. (Dahili) Davalı …, uzun süre önce ismini hatırlamadığı bir müteahhitten iki daire satın aldığını, sonra bedeli karşılığında sattığını, kendisi yönünden zamanaşımının geçtiğini, taraflarla bir ilgisi bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.12.2017 tarihli ve 2012/143 E., 2017/498 K. sayılı kararı ile dava konusu edilen 4 ve 7 numaralı bağımsız bölümlerin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince …’a verilen yerler olduğu, bu bağımsız bölümler ile ilgili açılan muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davasının yerinde olmadığı, 9 numaralı bağımsız bölümün ise … … tarafından muvazaalı olarak … … ve …’a devredildiğine ilişkin bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 08/05/2018 tarihli ve 2018/479 E., 2018/829 K. sayılı kararıyla, bir kısım resmi akitlerin celp edilmediği, dava konusu taşınmazlara ilişkin payların temlik tarihindeki gerçek değerinin tespit edilmediği, mirasbırakan ile yüklenici arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafların gerçek iradesini yansıtıp yansıtmadığı, bunun sonucu olarak da tapudaki devir işleminin terekeden mal kaçırmak amacı ile yapılıp yapılmadığı hususunun tespiti amacıyla, özellikle arsa maliki olan mirasbırakana düşen bağımsız bölüm sayısının müteahhitlik hizmetleri açısından olağan olup olmadığı (edimler arasında bir dengesizlik bulunup bulunmadığı) hususlarında inşaat bilirkişisinden rapor alınması gerektiği, mirasbırakanın gerçek iradesinin açıklığa kavuşturulduğunun söylenemeyeceği, açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle bir araştırma yapılması gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6. maddesi gereği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 12.11.2019 tarihli ve 2018/267 E., 2019/431 K. sayılı kararıyla, mirasbırakan …’nın ara malikler kullanmak suretiyle davalı oğlu ve torununa temlikinin davacıdan mal kaçırmak amacıyla, muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

D. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı … ve birleştirilen davada davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri
Asıl davada davalı … ve birleştirilen davada davalı … vekili vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, temliklerin davalıların aynı binada oturma gayreti içinde olduğunu gösterdiğini, iddianın ispatlanamadığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesine uyulmadığını, mirasbırakanın tapusuz daireler aldığını, binada tapusuz daireler bulunduğunu, dahili davalı üçüncü kişiler yönünden muvazaaya dair hiçbir bilgi ve beyan bulunmadığını, bilirkişi raporundaki tespitlerin hatalı olduğunu, hatalı karar verilmesine sebep olunduğunu, 15 daireli binada 9 daire müteahhide, 1 daire ise mirasbırakana verildiği takdirde kalan 5 dairenin akıbetinin incelenmesi gerektiğini, mirasbırakanın gerçek iradesinin tespit edilemediğini, davalılar ile üçüncü kişi olan dahili davalılar arasında muvazaa ilişkisini tespite yarayacak bir bağlantı kurulamadığını, fahiş farkın tek başına muvazaanın delili olamayacağını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli ve 2021/58 E., 2021/955 K. sayılı kararı ile ara malikler kullanılmak suretiyle devirlerin yapıldığı, muvazaanın kanıtlandığı, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı … ve birleştirilen davada davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Asıl davada davalı … ve birleştirilen davada davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ara malikler kullanılarak muvazaalı devir yapıldığına dair tespitin gerçekçi ve olaya da uygun olmadığını, dava tarihinin 13-17 yıl öncesine ait ödeme makbuzlarının bulunamayacağının açıkça ve kolayca anlaşılabileceğini, tapuda resmi senette alacağını aldığına dair tarafın beyanları var iken resmi ödeme belgesi aranmasının bu tür ihtilaflara önyargılı bakıldığının açık göstergesi olduğunu, mirasbırakan ve müteahhit arasındaki sözleşmeye karşı davacının açtığı davanın reddedildiğini, dava konusu binada kaçak katlar ve daireler bulunduğu, bu kaçak daire ve katların mirasbırakana bırakılan daire ile aynı ve üstündeki katlar olduğunun keşif aşamasında belirtilmesine, bilirkişi raporlarına itiraz edilmesine, istinaf aşamasında bu yönde itirazlar olmasına rağmen incelenmediğini, araştırılmadığını, davacı taleplerinin reddi gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu’nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras … çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Özellikle; davalılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığı halde, dahili davalı yoluyla bir kısım davalının davaya dahil edilmesi doğru değil ise de, bu husus temyiz nedeni yapılmadığından yalnızca eleştirilmekle yetinilmiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl davada davalı … ve birleştirilen davada davalı … vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR:
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.