YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6834
KARAR NO : 2023/2919
KARAR TARİHİ : 25.05.2023
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/426 E., 2021/997 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/479 E., 2018/724 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili çekişmeli 134 ada 24 parsel sayılı taşınmazın Toprak Tevzi Komisyonunun çalışmaları sırasında 1376 parsel numarası ile sınırlandırılarak Hazine adına tevzi edildiği ve tapuya kaydedildiği; ancak dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında tablendikatif listesi ve tapu kaydı dikkate alınmaksızın şartları oluşmadığı halde iktisaba elverişli zilyetlik nedeniyle davalı adına tespit ve tescil edildiğini belirterek tapu iptali ve Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde mülk edinmeye elverişli eklemeli zilyetliğe ve davalı lehine tescil ilamı neticesinde oluşan tapu kaydına dayanarak davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/86 Esas-2001/52 Karar sayılı kararının eldeki uyuşmazlık yönünden kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna, soyut, dayanaksız, gerekçesiz yerel bilirkişi beyanlarına dayanıldığını Toprak Tevzi Komisyonunca yapılan çalışmalar sonucu taşınmazın Hazine adına kaydedildiğini, kadastro sırasında tablendikatif listesi ve eski tapu kayıtlarının dikkate alınmadığını, dinlenen yerel bilirkişilerin yaşları nazara alındığında Hazine adına oluşan tapu kaydı tarihinden geriye doğru iktisap sağlayan süreye ilişkin zilyetliği bilmelerinin mümkün olmadığını, vefat eden şahıslardan mirasçılarına kaldığı beyan edilmesine rağmen taksimin ve davalı adına aynı çalışma bölgesinde kayıtsız ve belgesizden taşınmaz edinip edinmediğinin yöntemince araştırılmadığını, davalı yararına vekalet ücreti taktirinin doğru olmadığını, kesin hüküm bulunmadığını ileri sürülerek, hükmün kaldırılması ve idare lehine hüküm kurulmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafın dayandığı tapu kaydının oluşumuna esas olan Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/86 E., 2001/52 K. sayılı hükmünün, 3402 sayılı Kanun’un 46. maddesi uyarınca davacı Hazinenin dayandığı toprak tevzi tapusunun oluştuğu tarihten önceki 20 yıllık döneme ilişkin zilyetlikle iktisap şartlarının davalı yararına oluştuğuna yönelik kesin hüküm niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan gerçeğe aykırı bilirkişi raporlarına itibar edilerek hüküm kurulduğu, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, toprak tevzi çalışmaları sırasında oluşturulan kayıtlar esas alınarak davacı Hazine adına tesis edilmiş tapu kaydına tutunmak suretiyle açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
2. Aynı Kanun’un 46. maddesinde, “– Kadastrosu yapılacak veya daha önce tapulama veya kadastrosu tamamlanmış bulunan yerlerde, 766 sayılı Kanun’un 37 nci maddesi veya 4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur.
Hazine adına tescil edilmiş taşınmaz mallardan iskan suretiyle veya toprak tevzii suretiyle verilen yerler (işlemleri tamamlanmamış olsa dahi) başka bir şart aranmaksızın, hak sahipleri adına tespit ve tescil olunur. Bu şekilde hak sahipleri adına tespit ve tescil işlemleri gerçekleşinceye kadarki süre içinde evvelce tahakkuk ettirilenler de dahil olmak üzere ecrimisil alınmaz.
Bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte, Hazinenin mülkiyetinden çıkmış bulunan veya amme hizmetine tahsis edilen taşınmaz mallar hakkında bu madde uygulanmaz.
İlgililerin, daha önce kadastrosu yapılan yerlerde bu maddeye dayanan talep ve dava hakkı, bu Kanun’un yürürlüğe girmesi tarihinden itibaren 2 yıl geçmekle düşer.” düzenlemeleri mevcuttur.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda, Kars ili, Sarıkamış ilçesi, Alisofu köyü çalışma alanında bulunan 134 ada 24 parsel sayılı taşınmaz Ocak 1964 tarih, 9 cilt, 821 sahife ve Mayıs 2003 tarih, 5 sıra numaralı tapu kayıtları dayanak alınarak ve taşınmazın Toprak Tevzi Komisyonunun yaptığı çalışmada 1376 parsel sayısında sınırlandırılarak Ocak 1964 tarih, 9 cilt, 821 sahife numaralı tapu kaydı ile Hazine adına tapuya kaydedildiği, aynı taşınmazın Mayıs 2003 tarih, 5 sıra numaralı tapu ile … adına kayıtlı olduğu edinme kısmında açıklanmak suretiyle … adına tespit ve tescil edilmiştir.
3. Öte yandan Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/86 Esas, 2001/52 Karar sayılı kararının incelenmesinde, teknik bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmazı da kapsayacak biçimde birden fazla kadastro parselinin dahil olduğu arazinin eldeki dosya davalısı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, dava sonucunda bu yerin Mayıs 2003 tarih, 5 sıra numaralı tapu kaydı uyarınca davalı adına tapuya kaydedildiği belirlenmiştir.
4. Davacı Hazine toprak tevzi çalışmaları sırasında oluşturulan tapu kaydına tutunmak suretiyle tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş ise de, toplanan delillerden Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/86 Esas – 2001/52 Karar sayılı hükmünün, 3402 sayılı Kanun’un 46. maddesi uyarınca davacı Hazinenin dayandığı toprak tevzi tapusunun oluştuğu tarihten önceki 20 yıllık döneme ilişkin zilyetlikle iktisap şartlarının davalı yararına oluştuğuna yönelik kesin hüküm niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
5. Hal böyle olunca, temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.