Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/6700 E. 2023/4817 K. 26.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6700
KARAR NO : 2023/4817
KARAR TARİHİ : 26.09.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2226 E., 2021/736 K.
DAVA TARİHİ : 18.07.2014
HÜKÜM/KARAR : Ret/ Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/339 E., 2019/370 K.

Taraflar arasındaki tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.09.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü temyiz eden taraftan gelen olmadı. Temyiz edilen Hazine vekili Avukat … geldi. Davetiye tebliğine rağmen dahili davalılar duruşmaya katılmamışlardır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Hazine vekili, Şamlar Mahallesinde 1980 tasdik tarihli 1/50000 ölçekli İstanbul Metropoliten … İmar Planı bulunduğunu, bir yerin zilyetlik yoluyla kazanılabilmesi için ihya olgusunun tamamlandığı ve imar planı içerisine alındığı tarihe kadar 20 yıldan fazla süre ile tasarruf edilmiş olması gerektiğini, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımıyla edinime uygun yerlerden olmadığını bildirerek haksız davanın reddine, taşınmazın TMK’nın 713/6 ncı maddesine göre Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı … Belediyesi ve Arnavutköy Belediyesi vekilleri, zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleşmediğini, imar planı ve Sazlıdere Barajı Kısa Mesafeli Koruma Alan sınırı içerisinde kalan yerlerin imar-ihya ve zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını, belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

3. Davalı … vekili, tescil harici bırakılan yerlerde 3402 sayılı Kanun’un 14 üncü ve 17 nci maddelerinde belirtilen koşulların varlığının ve taşınmazın özel mülke konu olup olamayacağının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 766 sayılı kanun gereğince kadastro çalışmalarının 1972 yılında yapıldığı, 2560 sayılı İSKİ Kanunu’nun verdiği yetkiye dayalı olarak 13.03.1984 yılında içme ve kullanma suyu temin edilen ve edilecek olan yüzeysel su kaynaklarının kirlenmeye karşı korunması hakkındaki yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 1988 yılından bu yana Sazlıdere Baraj Gölü’nün korunması gereken havzalar arasına alındığı, dava konusu taşınmazın Sazlıdere Barajı kısmen kısa kısmen de orta mesafeli koruma alanında kaldığı, koruma alanı kapsamında olan bu tür yerler üzerinde koruma alanı kapsamına alındığı tarihten sonraki zilyetliğin hukuki kıymet taşımadığı, kadastro tespitinin yapıldığı tarih ile taşınmazın baraj havza koruma kapsamı alanına alındığı tarihler arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımının geçmediği, davacılar yararına zilyetliğe dayalı kazanım koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak; dava konusu taşınmazın İSKİ’nin tasarrufu altında olmadığını ve kamulaştırma kapsamına alınmadığını, taşınmaz kısa mesafeli koruma alanında kalsa dahi tarım yasağı kısıtlaması bulunmadığını, TMK’nın 713 üncü maddesinde belirlenen iktisap koşulları mevcut olmasına rağmen yerel mahkeme tarafından gerekli araştırmalar tamamlanmadan, koruma yönetmeliği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu öne sürerek kararının kaldırılması talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararı benimsenmek ve davacının zilyetliğinin başladığını bildirdiği 1974 yılından taşınmazın koruma altına alındığı 1988 yılına kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı da vurgulanmak suretiyle başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, dava ve istinaf dilekçelerini tekrarlayarak kararın bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri,

4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 713/1’inci maddesi,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle,

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı Hazine vekili için 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.