Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/6571 E. 2023/2778 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6571
KARAR NO : 2023/2778
KARAR TARİHİ : 22.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacılar vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … köyünde bulunan 108 ada 48, 49 ve 50; 112 ada 10, 69; 110 ada 3; 118 ada 53; 121 ada 18 ve 125 ada 2 parsel sayılı taşınmazları davacıların 1971 yılında …’den satın aldıklarını ve o tarihten beri davacılar tarafından nizasız ve fasılasız olarak kullanıldığını ancak kadastro çalışmaları sırasında davalılar murisi … adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Yargılama sırasında, davacı vekili 110 ada 3 parsele yönelik talebin maddi hata olduğunu, dava konusu edilen taşınmazın 101 ada 3 parsel olduğunu beyan etmiştir.
3. Yargılama sırasında Sulh Hukuk Mahkemesince, … Yerli terekesine … tereke temsilcisi olarak atanmıştır.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazlardan 110 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapusunun … adına olmadığını, dava konusu diğer taşınmazların tamamının davalıların miras bırakanı …’ye ait olduğunu, …’nin ölümüyle de davalılara intikal ettiğini, dava konusu taşınmazlar üzerinde davacıların bir hakkı olmadığını, kadastro çalışmaları sırasında da bu taşınmazların 20 yılı aşkın bir zamandan beri çekişmesiz aralıksız ve malik sıfatıyla …’nin zilyet ve tasarrufunda olduğu belirtilerek … adına tespitinin yapıldığını ve daha sonra da tapuların alındığını, davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 1971 tarihli senedin satış senedi niteliğinde olmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile … ili, … İlçesi, … köyü, … Mevkii 108 ada 48, 49 ve 50 parsel, Hızırın Pınarı Mevkii 112 ada 10 parsel, Çevirme Mevkii 112 ada 69 parsel, … Mevkii 101 ada 3 parsel, Kabaktepe Mevkii 118 ada 53 parsel, Köy İçi 121 ada 18 parsel, Köy İçi 125 ada 2 parsel sayılı taşınmazlarda davalıların murisi … adına kayıtlı bulunan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar …, … … ve … Yerli mirasçıları (… 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/80 Esas 2015/147 Karar sayılı veraset ilamına göre mirasçıları …, …, …) adına müşterek ve müteselsilen kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tutanak bilirkişileri ve mahalli bilirkişiler tarafından dava konusu taşınmazların sınırlarının net bir şekilde gösterilmediğini, bilirkişilerin yeterli olmayan beyanlarının dayanak yapılarak rapor düzenlenmesinin hatalı olduğunu, davacı tarafın dayandığı 1971 tarihli senedin satış senedi niteliğinde olmadığını, bu belgenin ‘‘tarla icarsız, para faizsiz anlaşması’’ olduğunu, … tarafından bu taşınmazların satılmadığını, davacı tarafın taşınmazlar üzerinde malik sıfatıyla zilyetliklerinin bulunmadığını, taraflar arasında yapılan anlaşmanın sona erdiği halde dava konusu taşınmazların …’ye teslim edilmediğini, dava konusu taşınmazların …’ye ait olduğunu, ölümüyle mirasçılarına intikal ettiğini, …’nin taşınmazları satmadığını, senetlerin sahte olma ihtimalinin bulunduğu, talepleri olduğu halde mahkemece bu konuda bir inceleme yapılmadığını, davacıların talebi dışına çıkılarak karar verildiğini, dava dilekçesinde 101 ada 3 sayılı parselin ada numarasının yanlış yazılmasına rağmen bu parsel hakkında hüküm tesis edildiğini, yine dava dilekçesinde … Yerli’nin mirasçılarının eksik gösterilmesine rağmen davaya devam edildiğini, hüküm de de mirasçılarının eksik yazıldığını, ayrıca mahkemece davacılar lehine fazla vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilerek, yargı harcının da fazla hesaplandığını ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların öncesinde davalıların murisi …’ye ait olduğu, …’nin köyden ayrılmadan önce dava konusu taşınmazları davacı tarafa sattığı ve zilyetliğini devrettiği, davacı tarafın satın aldığı tarihten tespit tarihine kadar dava konusu taşınmazlar üzerinde malik sıfatıyla 20 yılı aşkın süredir zilyet bulundukları, davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14.maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz edinme koşulları gerçekleştiğinden mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak mahkemece adlarına tescil kararı verilen davacıların payları ayrı ayrı gösterilmeden, davacılar adına müşterek ve müteselsilen olarak kayıt ve tescili şeklinde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi çekişmeli 121 ada 18 sayılı parsel üzerinde bulunan iki katlı kargir evin davacılardan … … tarafından yapıldığı tapu kaydının beyanlar hanesinde şerh verildiği dikkate alındığında, evin değerinin yargılama giderlerinin hesaplanmasında dikkate alınmaması gerektiği halde, mahkemece taşınmazların toplam değerleri üzerinden vekalet ücreti ile karar ve ilam harcına hükmedilmesinin usule aykırı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile … ili, … ilçesi, … Köyü … Mevkii 108 ada 48, 49 ve 50 parsel, Hızırın Pınarı Mevkii 112 ada 10 parsel, Çevirme Mevkii 112 ada 69 parsel, … Mevkii 101 ada 3 parsel, Kabaktepe Mevkii 118 ada 53 parsel, Köy İçi 121 ada 18 parsel, Köy İçi 125 ada 2 parsel sayılı taşınmazlarda davalıların murisi … adına kayıtlı bulunan tapu kayıtlarının iptali ile bu parsellerin her birinin tamamı 48 pay kabul edilerek; 16 payın … oğlu … …, 16 payın … oğlu …, 4 payın İsmail kızı …, 3 payın … kızı …, 3 payın … oğlu Behzat Yerli, 3 payın … oğlu …, 3 payın … oğlu … Yerli adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepler
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıların zilyetliğinin asli zilyetlik olarak kabul edilip 14.madde şartları oluştuğunun kabulünün hatalı olduğu, senetlerin sahteliği hakkında inceleme yapılmadığı ile istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun;
14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
” Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 – 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. … ili, … ilçesi, … köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 48, 49 ve 50, 118 ada 53, 112 ada 69, 121 ada 18, 125 ada 2, 101 ada 3 ve 112 ada 10 parsel sayılı yüzölçümleri tutanaklarında yazılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle … adına tespit edilmiş, 121 ada 18 sayılı parselin beyanlar hanesine ayrıca “Üzerindeki evin … oğlu … … tarafından yapılmıştır.” şerhi verilmiş, taşınmazlar … Kadastro Mahkemesinin 2009/88-2010/44 E-K sayılı ilamı ile davacı … … tarafından davalılar aleyhine dava konusu taşınmazlar hakkında açılan davanın reddine dair verilen kararın temyiz edilmeksizin 12.05.2011 tarihinde kesinleşmesi sonucu hükmen tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 8.821,51 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.