Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/6488 E. 2021/5738 K. 18.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6488
KARAR NO : 2021/5738
KARAR TARİHİ : 18.10.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : … V.D.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.09.2015 gün ve 2014/420 Esas, 2015/416 Karar sayılı hükmünün bozulmasına ilişkin, Yargıtay Kapatılan 16. Hukuk Dairesinin 29/01/2021 Tarih, 2018/5474 Esas, 2021/521 Karar sayılı kararının düzeltilmesi süresi içerisinde davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
Kadastro sonucunda yüzölçümleri kayıtlarında gösterilen taşınmazlardan Alaplı/ Kabalar Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 5, Alaplı/Fındıklı Köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 10, Alaplı/ Kasımlı Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 11, 113 ada 2 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar … adına; Alaplı/ Kabalar Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 6, Alaplı/ Fındıklı Köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 9 ve Alaplı/ Kasımlı Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 10, 14, 113 ada 1 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar … adına; Alaplı/ Kabalar Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 57 sayılı parsel sayılı taşınmaz ise eşit paylarla … ve … adlarına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı …, dava konusu taşınmazların, davalılarla müşterek murisleri olan babaları …’den geldiğini ancak kadastro tespiti sırasında taşınmazların davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, murisin terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek, taşınmazların tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Davalılar … ve …, dava konusu taşınmazların babaları …’den geldiğini, babalarının sağlığında taşınmazları ayırarak, dava konusu taşınmazları kendilerine hibe ettiğini ve hibe işleminden sonra taşınmazların kendileri tarafından murisin ölümüne kadar ve murisin ölümünden sonra malik sıfatıyla zilyet edildiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu taşınmazların tarafların müşterek murisi …’den geldiği, murisin sağlığında dava konusu taşınmazları oğulları olan davalılara hibe ettiği ve taşınmazların zilyetliğinin hibe işlemi ile birlikte davalılara devredildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine karar, Yargıtay Kapatılan 16. Hukuk Dairesinin 29/01/2021 Tarih, 2018/5474 Esas, 2021/521 Karar sayılı ilamıyla; “dosya kapsamından, davacı ve davalıların kardeş oldukları ve çekişmeli taşınmazların evvelinde, babaları olan murisleri … …’a ait olduğu anlaşılmakta olup, bu hususta taraflar arasında da bir uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, muris …’ in sağlığında taşınmazlarını oğulları olan davalılara bağışlayıp bağışlamadığı, bağışlamış ise zilyetliğini devredip devretmediği, bağışlamamış ise murisin ölümünden sonra terekesinin geçerli bir şekilde taksim edilip edilmediği ve taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği noktasında toplandığı, Mahkemece, çekişmeli taşınmazların, davalılara intikalinin nasıl ve hangi gerekçelerle kabul edildiği hüküm yerinde tartışılıp açıklanmadığı gibi, bir kısım beyanlarda taşınmazların muris …’den davalılara intikal ettiği belirtilmiş olmasına rağmen intikal nedeninin tam olarak açıklığa kavuşturulamadığı, taşınmazların murisin sağlığında bağışlanmış olduğu davalılar tarafından iddia edilmiş olmasına rağmen yerel bilirkişilerce bu hususun doğrulanmadığı, keşif mahallinde dinlenilen 2 yerel bilirkişi de taşınmazların davalılar tarafından kullanıldığını beyan ettikleri halde, taksim olgusu hakkında bilgi sahibi olmadıklarını ve murisin kız çocuğuna mal verip vermediğini bilmediklerini beyan ettiği, bu şekilde yapılan araştırmanın yetersiz olduğu belirtilerek,
Mahkemece mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki keşfe katılan yerel bilirkişi ve tanıklarla fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılması, bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, muris …’ in ölümüne kadar olan zaman diliminde taşınmazların kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı, murisin sağlığında taşınmazlarını oğulları olan davalılara bağışlayıp bağışlamadığı, bağışlamış ise zilyetliğini devredip devretmediği, bağışlamamış ise murisin ölümünden sonra terekesinin tüm mirasçılarının katılımıyla geçerli bir şekilde taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki alınması, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmek suretiyle bozulmuş, bozma ilamına karşı davalılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dava konusu taşınmazların, tarafların müşterek murisi olan …’den geldiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, muris …’in sağlığında dava konusu taşınmazları oğulları olan davalılara bağışlayıp bağışlamadığı noktasında toplanmaktadır. Müşterek muris …’in 2006 yılında ölümüyle geriye, çocukları davacı …, davalılar …, … ile dava dışı kızlarının kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi … …, taşınmazların …’den geldiğini, davalıların taşınmazları 15-20 seneden beri kullandığını, davalılardan …’in, taşınmazları babasının paylaştırıp kendilerine verdiğini söylediğini; yerel bilirkişi … …, …’in dava konusu taşınmazları sağlığında davalılara verdiğini, o tarihte üzerinde herhangi bir şey ekili/dikili olmayan bu yerlere davalıların fındık diktiğini, babalarının bu taşınmazları oğullarına verdikten sonra bir daha kendisinin kullanmadığını; davacı tanıkları … … ve … ile davalı tanıkları, taşınmazların … tarafından sağlığında oğulları olan davalılara verildiğini ve bir daha …’in bu taşınmazlarla ilgilenmediğini, zilyetliğini davalılara devrettiğini, murisin kızlarına yer verip vermediğini bilmediklerini beyan etmişlerdir.
Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazların muris tarafından sağlığında davalılara bağışlandığı ve bağışla birlikte taşınmazların kullanımının davalılara geçtiği anlaşıldığına ve taraflarca taksim iddiasına da dayanılmadığına göre, hükmün onanmasına karar verilmesi gerekirken, araştırma ve incelemeye yönelik olarak, yazılı şekilde bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla, davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay Kapatılan 16. Hukuk Dairesinin 29/01/2021 tarih, 2018/5474 Esas, 2021/521 Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına, usul ve yasaya uygun mahkeme hükmünün ONANMASINA, aşağıda yazılı 23.40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan karar düzeltme harcının ise davalılara iadesine, 18.10.2021 gününde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.