Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/6422 E. 2023/2683 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6422
KARAR NO : 2023/2683
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; … ili, … köyü, … mevkii, doğusu …, batısı müvekkiline ait yer, kuzeyi …, güneyi…taşınmazı ile çevrili tahminen 1.000 m2’lik taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldığını, müvekkilinin taşınmazı dava dışı …’dan harici satış sözleşmesi ile satın aldığını, …’ın taşınmazı yaklaşık 25 yıldır davasız ve aralıksız olarak malik sıfatı ile kullandığını, üzerinde 20 yıllık ağaçlar olduğunu, yaklaşık 30 yıldır bağcılık yapıldığını, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya kamunun yararlandığı veya özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olmadığını, komşu taşınmazlar ile sınırlarının kesin olarak ayrıldığını, taşınmazın imar ve ihya edildiğini, 3. kişilerin hakkı bulunmadığını ileri sürerek, taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.04.2016 tarihli ve 2014/487 E. 2016/327 K. sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02.11.2020 tarihli 2018/1131 E. 2020/5010 K. sayılı kararıyla “…hal böyle olunca; Mahkemece, hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca … İli’nin mülki sınırlarının Büyükşehir Belediyesi sınırı olarak belirlendiği, Büyükşehir sınırlarındaki köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliklerinin sona erdiği ve Büyükşehir Belediye Başkanlıklarının tescil davaları yönünden ilgili kamu tüzel kişileri olarak yasal hasım sıfatını kazandıkları dikkate alınarak, davacıya davasını … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı taraf teşkilinin sağlanması halinde Büyükşehir Belediyesi’ninde savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan esasa girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle…” gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiler … ve …’in 24.08.2015 tarihli raporlarında krokide A harfi ile ve kırmızı renkli kalem ile gösterilen 800,00 m2’lik dava konusu taşınmaz üzerinde yapılan inceleme ile orman bilirkişi raporunda yer alan gizli memleket haritaları, hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları ve zeminde yapılan incelemelerden dava konusu taşınmazın evveliyatının orman olmadığı, 1990’lı yıllarda bağ çubukları dikilerek kullanılmaya başlandığı, bu tarihten dava tarihine kadar yaklaşık 20 yıllık sürenin geçtiği, hükmen tescili talep edilen yerde davacı haricinde hak iddia eden bir başka kişinin bulunmadığı, dolayısıyla açılan davanın haklı ve yerinde olduğu, Kadastro Kanununu 14 ve 17. maddeleri gereği masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli arazi haline getirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılmasının söz konusu olamayacağını, zilyetlikle kazanma şartlarının da oluşmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.”

3.4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK’na tabi davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.