Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/6407 E. 2023/2022 K. 04.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6407
KARAR NO : 2023/2022
KARAR TARİHİ : 04.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, dava konusu 146 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazda yaklaşık 80 yıllık yığma ev ve bahçesi olduğunu, parsel üzerindeki evin dava dışı … … tarafından yapıldığını ve ölünceye kadar kullanıldığını, mirasçıları tarafından …’ye satış suretiyle devrettiğini, onun da 10.10.2006 tarihinde satış senedi ile kendisine devrettiğini, halen burada ikamet ettiğini, davalı ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili, dava konusu yerin zilyetlikle özel mülkiyete konu olmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile Devlete kalan taşınmaz malların, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli ve 2017/112 E., 2020/101 K. sayılı kararıyla; taşınmazın tapusuz olduğu, davacının kadastro öncesine ait satış senedine dayandığı, satış senedinin dava konusu yere uyduğu, taşınmazın … ile başlayıp ondan oğlu … …’a geçtiği, … …’dan mirasçılarına intikal ettiği, mirasçıların taşınmazı emekli öğretmen …’ye sattığı, onun da davacıya temlik ettiği, alınan raporda 1960-1985-1999 tarihli haritalarda evin gözüktüğü, kanunun aradığı zilyetlikle kazanım süresinin eklemeli zilyetlik yoluyla dolduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
… Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığını, keşifte jeodezi mühendisinin bulunmadığını, komşu köyden mahalli bilirkişi seçilmediğini, seçilenlerin o köyden mahalli bilirkişi olduklarını, en eski ve en yeni uydu fotoğrafları ile tespitten 20 – 30 yıl öncesine ait farklı dönemlerdeki hava fotoğrafları incelenerek hüküm tesis edilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 12.11.2020 tarihli ve 2020/704 E., 2020/633 K. sayılı kararıyla; kazandırıcı zamanaşımı hükümlerine göre taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Hazineden 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.