Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/6370 E. 2023/2006 K. 03.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6370
KARAR NO : 2023/2006
KARAR TARİHİ : 03.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; … ili … ilçesi … Mahallesi … mevkii 259 ada 76 parselde kayıtlı niteliği bağ olan 5.319,65 m2 yüz ölçümüne sahip taşınmazın kadastro tespiti esnasında sehven Hazine adına tespit ve tescil gördüğünü, davacının kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın başında bulunmaması nedeniyle tespit yapan görevlilerin araştırma yapmadan Hazine adına tespit yaptıklarını, dava konusu taşınmazın miras yoluyla davacıya intikal ettiğini ve kadimden bu zamana kadar fiili olarak kullanılmış ve halen de kullanılmakta olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II.CEVAP Davalı Hazine vekili yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın tarımsal faaliyet yapılmayan boş doğal görünümünde bir yer olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen malik sıfatıyla 20 yıl boyunca ekonomik amacına uygun, nizasız ve fasılasız bir şekilde tasarrufta bulunma şartının dava konusu taşınmaz için söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarının Mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, 1959, 1970 ve 1986, 1990 ve 2011 tarihli hava fotoğraflarının çekiminin yapıldığı yıllarda ya da çekimin yapıldığı günde dava konusu taşınmazın nadasa bırakıldığının veya ekildiğinin bilinmesinin imkan dahilinde olmadığını, söz konusu fotoğraflarda bağ vasfının görünmesinin de zor olduğunu, zirai bilirkişi raporunun da dikkate alınmadığını, raporda 50 yaşlarında bir kısmı kurumuş bir kısmı ise halen canlılığını sürdürdüğü kesin olan asma bağlarının olduğunun belirtildiğini, Mahkemece yeterli inceleme yapılmadan, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 1959, 1970, 1986 ve 1990 tarihli hava fotoğrafları ile 2010 tarihli ortofoto haritasının jeodezi ve fotogrametri bilirkişisi tarafından yaptırılan incelemesine göre, dava konusu taşınmazın tarımsal faaliyette bulunulmayan, belirleyici sınırlarla ayrılmamış, boş arazi vasfında olduğu, önemli delil vasfındaki hava fotoğrafları açık iken çelişkili mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği nazara alınarak istinaf sebeplerine göre İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık saptanmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1.maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun;
14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
“Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 – 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”
4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun;
713. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
“Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda … ili, … ilçesi, … köyü çalışma alanında bulunan 259 ada 76 parsel sayılı 5.319,65 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, bağ vasfıyla zilyetlik hak ve iddiasında bulunan olmadığı, malikinin kim olduğunun bilinemediği belirtilerek Hazine adına tespit ve tespite itiraz edilmeksizin 02.11.2006 tarihinde kesinleşerek Hazine adına tapuya tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.