Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/6349 E. 2023/1986 K. 03.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6349
KARAR NO : 2023/1986
KARAR TARİHİ : 03.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tescil davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesince davanın esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; … ili, … ilçesi, … mahallesi sınırları içerisinde … civarında bulunan tarlayı yaklaşık 35 yıldan beri malik sıfatıyla ekip biçtiğini, olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisap şartları gerçekleştiğini ileri sürerek adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı … ve dahili davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili; tescil şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalı Hazine davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11.07.2018 tarihli ve 2017/105 Esas, 2018/239 Karar sayılı kararıyla; 09/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın A harfi ile gösterildiği ve 3.783,77 m2 yüz ölçümünde olduğunu, taşınmazın 3621 sayılı Yasa kapsamında idari kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı, taşınmaz zemininin deniz kumu olması nedeniyle tarım toprağı vasfının bulunmadığı ve taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması ile imar-ihyanın henüz tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davacı istinaf dilekçesinde;mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında dava konusu taşınmazı 40 yıldır ekip biçtiğinin belirtildiğini, uzun yıllardır tarımsal faaliyette bulunduğunu,dava konusu taşınmazın tamamen tarım arazisi olduğunu, imar ve ihyasının tamamen yerine getirildiğini ve … Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili lehine verilen nispi vekalet ücretinin hatalı olduğu belirtilerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.09.2020 tarihli ve 2019/197 Esas, 2020/679 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın … 45 m mesafede olduğu, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve bu Kanuna göre çıkartılan yönetmelik uyarınca, kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının anlaşıldığı, zilyetlikle tescilinin mümkün olmadığı ve 6360 sayılı Yasa gereğince … Büyükşehir Belediyesinin açılan davada taraf sıfatının bulunduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek ,kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, … Medeni Kanununun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. ve 17. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
T.C. Anayasası’nın ”Kıyılardan Yararlanma” başlıklı 43. maddesinde; ”Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen … şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla … şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir.”

3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 5. maddesinde; ”Kıyılar ile ilgili genel esaslar aşağıda belirtilmiştir: Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, Kıyı ve … şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyıda ve … şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Kıyı kenar çizgisinin tespit edilmediği bölgelerde talep vukuunda, talep tarihini takip eden üç ay içinde kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. … şeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir. Yaklaşma mesafesi ve kıyı kenar çizgisi arasında kalan alanlar, ancak yaya yolu, gezinti, dinlenme, seyir ve rekreaktif amaçla kullanılmak üzere düzenlenebilir. … şeritlerinin derinliği, 4. maddede belirtilen mesafeden az olmamak üzere, … şeridindeki ve … şeridi gerisindeki kullanımlar ve doğal eşikler de dikkate alınarak belirlenir. Taşıt yolları, … şeridinin kara yönünde … yaklaşma sınırı gerisinde kalan alanda düzenlenebilir. … şeridinde yapılacak yapıların kullanım amacına bağlı olarak yapım koşulları yönetmelikte belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.

3402 sayılı Kadastro Kanunu 14. maddesi “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

4721 sayılı … Medeni Kanununun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanununun ve 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.” Hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanununun 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanununun 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 125,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.