Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/6259 E. 2023/1730 K. 23.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6259
KARAR NO : 2023/1730
KARAR TARİHİ : 23.03.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, 130 ada 28 parsel, 130 ada 85 parsel, 130 ada 90 parsel, 130 ada 91 parsel, 145 ada 4 parsel, 162 ada 14 parsel, 162 ada 15 parsel, 197 ada 1 parsel, 197 ada 2 parsel, 214 ada 60 parsel ve 214 ada 66 parsel sayılı taşınmazların mirasırakan …’dan intikal ettiğini, kadastro tespiti sırasında intikal eden taşınmazların mirasbırakan … mirasçıları adına tespit işlemine tabi tutulması gerekirken hatalı şekilde sadece davalılar adına tespit edildiğini, kadastro tespiti ve tespit tutanağındaki bilgilerin tamamının gerçeğe aykırı olduğunu, hiçbir şekilde bir bedel alarak payını davalılara devretmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında çekişme konusu 130 ada 85 parsel, 145 ada 4 parsel, 162 ada 14 ve 15 parsel ile 214 ada 60 ve 66 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davasından feragat ettiğini bildirmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı …, ön inceleme duruşmasındaki beyanında davayı kabul ettiğini belirtmiştir.

2. Diğer davalılar, mirasbırakan … mirasçıları arasında intikal eden taşınmazlar yönünden fiili taksim yapıldığını, dava dışı 129 ada 6 parsel, 130 ada 55 parsel, 155 ada 15 parsel sayılı taşınmazlarda mirasçılardan … ve …’ın paylarını davacıya devrettiğini, iddiaların asılsız olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.02.20178 tarihli ve 2017/98 Esas, 2018/57 Karar kararıyla; 130 ada 85 parsel, 145 ada 4 parsel, 162 ada 14 ve 15 parsel ile 214 ada 60 ve 66 parsel sayılı taşınmazlar yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalılar …, …, …, …, …, … ve … yönünden açılan davanın ise pasif husumet yokluğundan reddine, keşifte dinlenen kadastro sırasında görev yapmış …’ın kadastro tespiti yapılırken taşınmazları o gün kim kullanıyorsa onun adına tespit yaptıklarını, tespiti yaparken miras paylarına bakmadıklarını beyan ettiği, davalı … …’ın kabul beyanı da göz önüne alındığında davacının davasında haklı olduğu gerekçesiyle, 130 ada 28 parsel, 130 ada 90 parsel ve 197 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakandan …’dan intikal eden taşınmazların 3 erkek çocuğu arasında taksim edildiğini, davacıya 129 ada 6 parsel, 130 ada 50 parsel ve 155 ada 15 parsel sayılı taşınmazların pay edildiğini, keşif sırasında dinlenen tanıklarda beyanlarında iddiayı doğruladığını, mirasçıların tamamının taksim sonucunda paylarını aldıklarını, taraflar arasında dava konusu taşınmazları da kapsayan Alaplı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/371 E., 2016/13 K. sayılı ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin davada davacı tarafından çekişme konusu taşınmazlarda hak sahibi olmadığına ilişkin açıkça beyanda bulunulduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 05.11.2020 tarihli ve 2018/1985 Esas, 2020/866 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece taşınmazların mirasbırakan …’dan kaldığı kabul edilerek, davacının miras payı oranında yazılı şekilde iptal ve tescile karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” düzenlemeleri yer almaktadır.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı … vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 686,28 TL bakiye onama harcının davalı …’dan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.