Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/6195 E. 2023/1662 K. 21.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6195
KARAR NO : 2023/1662
KARAR TARİHİ : 21.03.2023

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hanak Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ve bir kısım dahili davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar, dava konusu 112 ada 8 parsel, 128 ada 349 parsel, 139 ada 33 parsel, 139 ada 42 parsel, 140 ada 12 parsel, 142 ada 268 parsel 142 ada 273 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan … Sarel’e ait olduğunu, ölümü ile üç oğluna kaldığını, oğlu …’in miras hakkını bağımsız taşınmaz olarak aldığını, hatta aldığı taşınmazları başkalarına sattığını, geriye kalan taşınmazların oğulları … ve … adına tescil edilmesi gerekirken, davalı … adına tescil edildiğini, mirasbırakan …’in payı bulunmadığını, paylaşım yapılmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP
Davalının, davaya dahil edilen mirasçıları, dava konusu taşınmazların mirasbırakan … …’den çocukları …, … ve …’e kaldığını, davacıların kendi mirasbırakanlarından kalan taşınmazları sattıklarını, davacıların dava konusu taşınmazlar üzerinde haklarının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Hanak Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.10.2017 tarihli ve 2016/365 E.,, 2017/839 K. sayılı kararıyla; sûbut bulan davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Hanak Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar ve bir kısım dahili davalılar tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; kararda lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırıldığını belirterek, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Dahili davalılar …, …, … ve … istinaf dilekçesinde; dava konusu yerin mirasbırakanlarından kaldığını, tüm taşınmazların üç kardeş tarafından fiilen ve ayrı ayrı olmak üzere paylaşıldığını, verilen kararın hatalı olduğunu, keşfin eksik ve yetersiz olduğunu, bilirkişi raporlarının hüküm vermeye elverişli olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 05.04.2021 tarihli ve 2018/1262 E., 2021/575 K. sayılı kararıyla; taraf ehliyeti HMK’nın 114/1-d maddesi gereği dava şartlarından olup, ölmüş kişinin taraf ehliyetinin olmadığı ve dava açılırken davalının ehliyet durumunun araştırılması gerektiği, dava tarihinden önce ölmüş kişiye karşı dava açılamayacağı, HMK’nın 124/3-4. maddesindeki düzenleme açısından davacıların dava açılmadan önce davalı amcaları …’in ölü olduğunu bilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf isteminin reddine, davalıların istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; kadastro tespitinin davalı … adına yapıldığını, dürüstlük kuralına aykırı hareket edilmediğini, eksikliğin tensiben çözüldüğünü, usuli eksiklik kalmadığını, davalıların itirazı olmadığını, HMK’nın 124. maddesine göre taraf değişikliği ve teşkili yapıldığını, yeniden dava açılması halinde 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olacağını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK’nın 50. maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olacağı hüküm altına alınmıştır. Yasa hükmünde belirtildiği üzere taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şeklidir. Maddede, gerçek ve tüzel kişi ayırımı yapılmaksızın, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine de sahip olacağı; 4721 sayılı TMK’nın 28. maddesinde ise, gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği, 04.05.1978 tarihli ve 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, ölü kişiye karşı dava açılamayacağı belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesinde de tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartları olarak düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un “dava şartlarının incelenmesi” başlıklı 115/2. maddesinde yer alan düzenlemede de “dava şartı noksanlığını tespit eden mahkemenin davanın usulden reddine karar vereceği, ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verip bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedeceği hükmüne yer verilmiştir.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Nüfus kaydına göre, davalı …’in 12.07.2001 tarihinde öldüğü, davanın ise 10.08.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3. Karar başlığında davalılar kısmında yargılama sırasında ölen ve mirasçıları davaya dahil edilen … ve …’in gösterilmiş olması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiş, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.