Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/6135 E. 2023/1541 K. 15.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6135
KARAR NO : 2023/1541
KARAR TARİHİ : 15.03.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali – tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili; Giresun ili, Tirebolu ilçesi, … köyü 128 ada 64 parsel sayılı taşınmazın 2009 yılında yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ancak kadastro tespitinden önce dava konusu taşınmazın 1969 yılında davalının babası … … tarafından arazi senedi ile davacıların murisi … …’ya satıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.05.2019 tarihli ve 2018/363 Esas, 2019/197 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, dava konusu 128 ada 64 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Tirebolu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/339 E., 2011/325 K. sayılı muris … …’nın veraset ilamı doğrultusunda dava konusu taşınmaz 16 hisse kabul edilerek 4 hissesinin davacı … adına, 3 hissesinin davacı … adına, 3 hissesinin davacı … adına, 3 hissesinin davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan 3 hissenin ise davalı … üzerinde bırakılarak davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; arazi satış senedindeki yer belirtmelerinden hareketle murisi … …’nın parselin tamamını değil sadece bu parsel içinden 231 m² yeri … …’ya sattığının anlaşılacağını, davacı tanığı olarak dinlenen …’in davacıların yeğeni olup, yakın akrabanın tanıklığının yanlı olduğunu, diğer tanık tespit bilirkişisi …’in ise davalı adına yapılan tespitte imzası olan kişi olduğunu, adına tescil edilen bu taşınmazdan sadece 231 m²’lik kısma ilişkin kabul kararı verilerek bu kısmın dava açan … … hissedarı olan davacılar adına, geri kalan kısmın ise adına tescili gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli ve 2020/970 Esas, 2021/105 Karar sayılı kararıyla; davacılar tarafından miras yoluyla gelen hakka dayanılarak muris … … terekesi yönüyle 3. kişi konumunda olan … adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açıldığı, terekeye dahil bir taşınmaz için bir kısım mirasçıların tek başına miras paylarının adlarına tescili istemiyle dava açamayacakları gerekçesiyle davanın taraf sıfatı eksikliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, ancak karar gerekçesi itibariyle yanlış olsa da sonucu itibariyle doğru olduğu belirtilerek, davalının istinaf başvurusunun kamu düzenine ilişkin kurallar nedeniyle kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili; dava usulden reddedilmiş ise de; yargılama aşamasında taraflarına terekeye dahil ve davanın tarafı olmayan dava dışı mirasçılar açısından dava açılıp açılmadığı veyahut dava dışı mirasçıların davaya muvafakat edip etmediklerinin sorulmadığını, ayrıca her iki ihtimalin de olumsuz olması durumunda murisin terekesine temsilci atanması için de taraflarına yetki ve süre verilmediğini, İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama esnasında da taraf sıfatıyla ilgili hususların tamamlatılmasına ilişkin taraflarına herhangi bir süre ya da yetki verilmediğini, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi kararının 4 numaralı bendinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, ancak davalının kendisini bir vekille temsil ettirmediğini, bu sebeple hükmedilen vekalet ücretinin de yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. ve 702. maddeleri gereğince, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte dava açılması gerekir. TMK’nın 701. maddesine göre, elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin … ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bir ya da bir kısım mirasçının, terekeye ait bir mal, hak veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için dava açması halinde mirasçıların iştirak halindeki payları üzerinde tasarruf yetkisi bulunmadığından davanın reddi gerekir. Böyle bir dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılmasına (icazet vermesine) ve tereke temsilcisinin de, bir mirasçının yalnız kendi payı için açtığı davaya icazet verip davayı devam ettirmesine olanak yoktur.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacıların aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak yeniden hüküm tesisisi ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmakla birlikte, davalının vekille temsil edilmemesine rağmen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

3. Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde, İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verildiği halde, davanın esastan reddine karar verildiğinin belirtilmesi isabetsiz ise de karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, bu yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacılar vekilinin değinilen yönler itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinde yer alan ” Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT göre 4080 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin hükümden çıkartılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davacılara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

15.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.