YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6106
KARAR NO : 2023/1562
KARAR TARİHİ : 15.03.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; … ili, … ilçesi, … köyünde bulunan 117 ada 52 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının bitişiğinde yer alan 117 ada 66 parsel numaralı mera taşınmazı içinde bırakıldığını, bu nedenle dava konusu taşınmazın 1 dönüm eksik yazıldığını ileri sürererek mera vasıflı taşınmazın bir dönüm yüz ölçümündeki kısmının tapusunun iptaline ve kendi adına kayıtlı olan 117 ada 52 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın mera vasfında olduğundan özel mülkiyete konu teşkil etmeyeceğini, haksız ve hukuksuz açılan davanın reddini savunmuştur
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/05/2019 tarihli ve 2018/138 Esas, 2019/93 Karar sayılı kararıyla; davanın HMK’nın 150. maddesi uyarınca 31.07.2012 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Mahkemece sonradan yapılan tashih işlemi ile karar başlığının karar tarihi sütununda 08.05.2019 yazılı tarihin 09.05.2019 olarak, kararın gereği düşünüldü sütununda yazılı 08.05.2019 tarihli duruşmada “Dosyanın HMK’nın 150. maddesine göre işlemden kaldırılmasına karar verilmiş” cümlesindeki 08.05.2019 tarihin 08.02.2019 olarak, kararın hüküm fıkrasının birinci maddesinde yazılı 31.07.2012 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına cümlesindeki 31.07.2012 olan tarih 09.05.2019 olarak düzeltilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; lehine vekalet ücretine takdir edilmediği gibi yargılama gideri hususunda da karar verilmediğini belirterek; Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 24.02.2021 tarihli ve 2020/907 Esas, 2021/216 Karar sayılı kararıyla; kendisini vekil ile temsil ettiren Hazine lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmemesinin ve davalı Hazine tarafından 18.09.2018 tarihinde yatırılan gider avansı hakkında hüküm kurulmamasının doğru olmadığı, dava dilekçesinde dava değerinin 1.000 TL olarak gösterildiği ve yargılama sırasında dava konusu taşınmazın değerinin de belirlenmediği anlaşılmakla vekalet ücretinin dava değeri olan 1.000 TL’yi geçemeyeceği gerekçesiyle; HMK’nın 353/1-b.(2) maddesi gereğince yeniden hüküm tesis edilmesi suretiyle; davalı Hazinenin istinaf başvuru talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, işlemden kaldırılma tarihi olan 08/02/2019 tarihinden itibaren 3 aylık yasal süre içerisinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına, davalı Hazine vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince 1.000,00 TL vekalet ücret takdirine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ile dosyada keşif yapılmadığından dava değerinin belirlenmediğini, davanın açılmamış sayılması halinde maktu ve tam vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkin olup temyize konu uyuşmazlık; HMK’nın 150. maddesi gereğince verilen davanın açılmamış sayılma kararında davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı HMK.nın 150/1 maddesi; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.”
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/3. maddesi; ″Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderleri davacıya yükletilir.″;
3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/1. maddesi; ″Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.″ şeklindedir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
15.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.