Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/6103 E. 2023/1797 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6103
KARAR NO : 2023/1797
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Artvin Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ile tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Mülkiyeti … Köyü Camii … Vakfı’na ait kadastro öncesi 16 ada 11 parselde kayıtlı 1890,00 m2 yüz ölçümlü tapu kaydının kadastro çalışmalarında uygulanmadığını, Artvin Kadastro Mahkemesinin 2012/31 Esas, 2014/20 Karar sayılı dosyasında dayanılan tapu kaydının 17.01.2014 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (G), (I), (J) ve yolda kalan (H) harfi ile ile gösterilen kısımları da kapsadığının tespit edildiğini, ancak yol hakkında görevsizlik kararı, (J) harfi ile gösterilen kısım yönünden husumet yokluğundan red kararı verildiğini ileri sürerek 147 ada 3 parsel içinde kalan ve J harfi ile gösterilen 130,79 metrekare yüz ölçümlü yerin tapu kaydının iptali ile davacı … Camii … Vakfı adına; yine (H) harfi ile gösterilen 208,82 meterakare yüz ölçümlü yerin … Köyü Camii … Vakfı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Artvin Kadastro Mahkemesinin 2012/31 Esas, 2014/20 Karar sayılı dosyasında alınmış olan 17.01.2014 tarihli fen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde 147 ada 3 parselde J=130,79 m2’lik bölümler ile tutanak düzenlenmeyen ve yol içinde kalan H=208,82 m2’lik bölümlerin davacı vakfa ait eski dayanak tapu olan 16 ada 11 parsele ait olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile;
1-Artvin ili … ilçesi … köyünde 147 ada 3 parselde kayıtlı 1.625,37 m2 miktarındaki taşınmazın tapu kaydının iptali ile kadastro öncesi 16 ada 11 parselde 1890,00 m2 miktarlı tarla vasıflı tapu kaydı ile davacı vakıf adına tapu kapsamında kaldığı halde kadastrodan sonra 147 ada 3 parsel içerisinde bırakılan ve Artvin Kadastro Mahkemesinin 2012/31 Esas, 2014/20 Karar sayılı dosyasında 17/01/2014 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide J harfi ile gösterilen kahverengi renge boyalı 130,79 m2’lik kısmının ifraz edilerek ve adadaki son parsel numarası verilmek suretiyle dayanak tapu kaydındaki tarla vasfı ile … Köyü Camii … Vakfı adına tapuya kayıt ve tesciline, belirtilen ve ifrazı ile davacı vakıf adına tesciline karar verilen kısımlar dışında kalan kısmın aynı vasıfla mevcut kayıt maliki … adına tarla vasfıyla tapuya tesciline,
2-Artvin ili … ilçesi … köyünde kadastro öncesi 16 ada 11 parselde 1890,00 m2 miktarlı tarla vasıflı tapu kaydı ile davacı vakıf adına tapu kapsamında kaldığı halde kadastroda yol olarak tescil harici bırakılan ve Artvin Kadastro Mahkemesinin 2012/31 Esas, 2014/20 Karar sayılı dosyasında 17.01.2014 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (H) harfi ile mavi renge boyalı gösterilen 208,82 m2’lik kısmın tarla vasfı ile … Köyü Camii … Vakfı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, gerekçeli kararda lehlerine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, Kadastro Kanunu 36/A maddesi kapsamında kalmadığı hususu gözden kaçırılarak vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların davacı tarafın dayanak tapu kayıtları kapsamında kaldığı anlaşıldığına göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusuna gelince; davacı …’nün 3402 sayılı Kanun’un 36/A maddesi kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşu niteliğinde olmadığından ve davada haklı çıkmış bulunduğundan, harç ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılması ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde uygulama kabiliyeti bulunmayan anılan Kanun hükmü uyarınca yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Artvin Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/07/2018 tarihli ve 2016/489 Esas, 2018/640 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepler
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Araştırma ve incelemenin yetersiz olduğunu, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerin zilyetlikle kazanılamayacağını, TMK’nın 713. maddesine göre Hazinenin davada yasal hasım olduğunu, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Temyize konu uyuşmazlık, yörede yapılan kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun
İlgili kısımları şöyledir;
“Davanın konusu, mahkemece bir gazete ve bir internet haber sitesinde ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân olunur. Son ilândan başlayarak üç ay içinde yukarıdaki koşulların gerçekleşmediğini ileri sürerek itiraz eden bulunmaz ya da itiraz yerinde görülmez ve davacının iddiası ispatlanmış olursa, hâkim tescile karar verir. Mülkiyet, birinci fıkrada öngörülen koşulların gerçekleştiği anda kazanılmış olur. “

492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16 ncı maddesinde, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği; 30 uncu maddesinde, muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı; 32 nci maddesinde ise, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı öngörülmüştür.

Öte yandan, miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararların, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemeyeceği, temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekeceği açıktır.

3. Değerlendirme
1. Hemen belirtilmelidir ki, yukarıda değinilen harç ve kesinlik sınırına ilişkin düzenlemeler kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan hâkim tarafından re’sen gözetilmelidir.

2. Somut olayda, davacı … tarafından Artvin Kadastro Mahkemesinin 2012/31 Esas, 2014/20 Karar sayılı dosyasında alınmış olan 17.01.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda 147 ada 3 parsel içinde kalan ve (J) harfi ile gösterilen 130,79 m2’lik bölüm yönünden tapu iptal tescil ve tutanak düzenlenmeyen, yol içinde kalan (H) harfi ile gösterilen 208,82 m2’lik bölüm yönünden tapusuz taşınmazın tescili talep edildiği, (J) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyiz talebi bulunmadığı, dava değerinin dava dilekçesinde 500,00 TL olarak gösterildiği, mahkemece tespit dışı bırakılan (H) harfi ile gösterilen bölüm yönünden keşif yapılmaksızın karar verildiği, davaya konu taşınmaz bölümünün değeri belirlenmediği gibi TMK’nın 713/4-5. maddesinde belirtilen yasal ilanların da yapılmadığı anlaşılmaktadır.

3. Hâl böyle olunca, değinilen düzenlemeler gözetilmek suretiyle TMK’nın 713/4-5. maddeleri gereğince yasal ilanlar yapılarak üç aylık yasal ilan sürenin dolması beklenilmesi, karar temyiz sınırı ve kanun yolu denetimi bakımından davaya konu taşınmazın değeri keşfen belirlenip dava değerinin saptanması ve bu değer üzerinden varsa eksik harç tamamlanarak kanun yolu denetiminin açık olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin kararının BOZULMASINA,

Aynı Kanun′un 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

27.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.