Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/6058 E. 2023/1918 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6058
KARAR NO : 2023/1918
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Silifke 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili, davalı … vekili ve davalı … tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Mersin ili, Silifke ilçesi, … köyü, Kıcabeleni mevkiinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 103 ada 255, 256, 259, 260, 261 ve 262 parsel sayılı taşınmazların davalılar adlarına tespit gördüğünü, taşınmazların tarafların mirasbırakanı …’e ait olduğunu, ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak kardeşleri olan davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ve payları oranında müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 259, 260, 261 ve 262 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan …’den mirasçılarına kaldığı halde davalılar adına kaydedildiği, dinlenen tanık beyanları ile dava konusu taşınmazların taraflar arasında kadastro öncesinde tüm mirasçıların katılımı ve ortak kararı ile paylaşıldığının davalılarca ispatlanmadığı, tanıkların paylaşmayı duydukları ancak paylaşmanın usulüne uygun olup olmadığını bilmedikleri, dava konusu taşınmazların mirasbırakandan davacılara ve bir kısım davalılara kaldığı, kadastro tespit tutanaklarının miras hissesine aykırı olarak düzenlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 259, 260, 261 ve 262 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tesciline, 255 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacıların mirasbırakanına ait olmadığı, 256 parsel sayılı taşınmazın davalı … tarafından bedeli ödenmek suretiyle satın alındığı ve davalının iyiniyetli 3. kişi olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili, davalı … vekili ve davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili, dava konusu 255 parsel sayılı taşınmazın kök muris …’in kardeşi … Yeşil’den mirasçılarına kaldığını, müvekkillerinin bu durumu bilmeden dava açmış olduğunu ve keşif esnasında öğrendiklerini, bu nedenle vekalet ücreti ve yargılama ücretinden sorumlu tutulamayacağını, dava konusu 256 parsel yönünden malikin iyi niyetli 3. kişi olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına 255 parsel yönünden davacıların yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına, 256 parsel yönünden ise davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı … vekili, İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, mirasbırakan …’in 02.01.1988 tarihinde öldüğünü, iptale konu taşınmazlar üzerindeki bina ve diğer muhdesatların hangilerinin mirasbırakandan kaldığı, hangilerinin kalmadığına dair bilirkişi raporuna yapmış oldukları itirazlar doğrultusunda ek rapor alınmadan eksik inceleme doğrultusunda alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3.Davalı …, İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu belirterek, eksik inceleme sonucunda kurulan hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı … vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 599/1. maddesi şöyledir:
“Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar. Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar. Atanmış mirasçılar da mirası, mirasbırakanın ölümü ile kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler.”

2. 1023. maddesi şöyledir:
“Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.”

3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi şöyledir:
“Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili ve davalı … vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.