Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/6048 E. 2023/1528 K. 15.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6048
KARAR NO : 2023/1528
KARAR TARİHİ : 15.03.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bozova Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar Hazine, Bozova Belediye Başkanlığı ve … vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; Şanlıurfa ili, Bozova ilçesi, Karacaören Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda tespit harici bırakılan taşınmazın sınırları dava dilekçesinde gösterilen yaklaşık 9.000,00 m2 miktarlı kısmını imar-ihya ettiğini, uzun zamandır nizasız, fasılasız kullandığını ileri sürerek, bu yerin adına tapuya tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar Hazine, Bozova Belediye Başkanlığı ve … vekilleri cevap dilekçelerinde ve yargılama sırasında; davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.03.2019 tarihli, 2017/50 Esas, 2019/167 Karar sayılı kararı ile ; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri ile Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddelerinde belirlenen kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz edinme şartlarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne fen bilirkişi raporunun eki krokisinde (A) harfi ile gösterilen 9.152,44 metrekarelik yerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Hazine, … ve … vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı … Hazinesi vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli olmadığını, bu nedenlerle kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2.Davalı … Belediye Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğunu, taşınmazın orman olup olmadığı hususunun araştırılmadığını, kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğunu, toprak doldurma suretiyle yapılan işlemlerin imar ihya sayılamayacağını, dava konusu yerlerin devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olup sınırında kamulaştırma yapıldığını, bu nedenle kamulaştırma haritalarının celp edilerek zemine uygulanması ve DSİ’nin davaya dahil edilmesi gerektiğini, 20 yıllık zilyetlik şartının gerçekleşmediğini, 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra davanın açılması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 18.03.2021 tarihli ve 2019/827 E. 2021/356 K. sayılı kararıyla; davalı …’ne gerekçeli kararın 21/05/2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, 2 haftalık istinaf başvuru süresinin 04/06/2019 günü saat 24.00’te sona erdiği, davalı … vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin ise 07/06/2019 tarihinde Uyap ortamında hazırlandığı ve harcın da 11/06/2019 tarihinde yatırıldığı, bu nedenle istinaf başvurusunun süresinde olmadığı anlaşıldığından, davalı …’nin istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi gereğince reddine,dava konusu taşınmazın sınırında bulunan 797 parselin kamulaştırma ile değil, ifrazen kanal olarak DSİ adına tescil edildiği, mera, orman gibi yerlerle ilgisi bulunmayan ve herhangi bir imar planı kapsamında kalmayan dava konusu (A) harfiyle gösterilen 9.152,44 m2 yüzölçümündeki dava konusu taşınmaza uygulanan 1985 yılına ait … fotoğraflarında taşınmazın imar ihya edildiğinin tespit edildiği, zirai bilirkişi raporunda da, taşınmazın 1. sınıf sulu tarım arazisi olduğunun, 1990 yılında imar ihyanın tamamlandığının ve 1985 yılından beri kullanımın olduğunun belirlendiği, dolayısıyla (A) harfiyle gösterilen dava konusu taşınmaz yönünden, imar ihya ve zilyetlikle taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların davacı lehine gerçekleştiği, yerel mahkeme tarafından usulüne uygun olarak keşif uygulamasının yapıldığı, alınan rapor ve beyanlar ile imar ihya ve zilyetlik durumlarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edildiği, alınan bilirkişi raporlarının denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, sonuç olarak yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalılar Maliye Hazinesi ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Hazinesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.”

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Şanlıurfa ili, Bozova ilçesi, Karacaören Mahallesi mevkiinde yaklaşık 9.152,44 m² yüzölçümlü alan 1975 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında kıraç toprak vasfı ile tescil harici bırakılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı mirasçılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. SONUÇ:
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Hazineden 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.