YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6003
KARAR NO : 2023/1997
KARAR TARİHİ : 03.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve terkin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı … vekili, davalı … (Aliseydi oğlu), davalı … (… oğlu) mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … (… oğlu) mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 134 ada 57 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalılar adına tapu kaydı bulunan 134 ada 10, 12, 13, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 54, 55, 56, 58, 59, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71 ve 72 no.lu parsellerden kadim yol geçtiğini, gerek taraflar gerekse yoldan faydalanan … ve … Mahalleleri arasında ulaşımı sağlayan, halk arasında … yolu, …’nin eski adı olan Samek yolu olarak bilinen yol, gerek mahalleler arasında gerekse … ve civar mahalleler arasında asırlardır ulaşımı sağlayan ve kadim olarak zeminde mevcut olduğu halde, kadastro çalışmaları sırasında özel mülkiyete tabi tutularak davalıların taşınmazlarına eklendiğini belirtip kadimden beri yol ve orta malı olan ancak davalılar adına tescil edilen yolun tapusunun iptali ile yol olarak terkinini talep etmiştir.
2. Birleştirilen davada davacı asil dava dilekçesinde, kendisinin 134 ada 59 parsel sayılı taşınmazın, davalının ise 134 ada 57 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, kendisine ve davalıya ait bu parseller ile 134 ada 10, 12, 13, 18, 19, 20,21, 22, 23, 54, 55, 56, 58, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71 ve 72 no.lu parsellerden kadim yol geçtiğini, ancak kadastro çalışmaları sırasında özel mülkiyete tabi tutulduğunu ileri sürerek, açmış olduğu davanın 2016/119 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmek suretiyle davalı adına kayıtlı 134 ada 57 no.lu parsele ilave edilen kadim yolun tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … cevap dilekçesinde, kendisinin dava konusu 134 ada 66 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden biri olduğunu, hak düşürücü süre ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, birleştirilen davada davacı-asıl davada davalı olan …’in de aynı yerle ilgili geçit hakkı davası açtığını, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/96 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada davanın reddine karar verildiğini, davacının yolu olduğunu, kendi taşınmazında davacının yol olduğunu iddia ettiği yerde kayısı ağaçları bulunduğunu, bu nedenle davacının kadimden beri yol olduğu iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı … (… oğlu) mirasçısı … vekili cevap dilekçesinde, davalının dava konusu 134 ada 56 parsel sayılı taşınmaz maliki … oğlu …’in mirasçısı olduğunu, davacının dava ve taraf ehliyetine sahip olmadığını, davanın … Belediye Başkanlığına açılması gerektiğini, davacının iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
3. Davalılardan Aliseydi …, Aliseysi …, …, …, … ve … 13.10.2016 tarihli ilk celsede açılan davayı kabul etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahalli bilirkişi ve tanıkların dava konusu yerde patika yolun bulunduğu yönündeki birbiriyle örtüşen beyanları, 1999 tarihli hava fotoğrafında dava konusu edilen patika yolun mevcut olduğunun tespit edilmesi, davayı ilk celsede kabul eden davalıların beyanları birlikte ele alındığında, asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili, davalı … (Aliseydi oğlu), davalı … (… oğlu) mirasçıları vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının kullandığı yolun bulunduğunu, bilirkişilerce davalıya ait taşınmaz üzerinden yolun geçirilmesinin mümkün olmadığının tespit edildiğini, davacının yolu talep etmesinde haklı bir nedeni bulunmadığını, bilirkişi raporunda davalıya ait 66 parselle ilgili olarak; yolun parselin arazi ve toprak bütünlüğünü bozduğu, yolun güzergahındaki taşınmazların imar-ihya edilip tarımsal amaçla kullanılmaya uygun hale getirildiği ve uzun süre tarım arazisi olarak kullanıldığının ifade edildiğini, davacının kardeşlerine ait taşınmazlar üzerinden daha kolay ve masrafsız şekilde yola ulaşım sağlayabileceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı … (Aliseydi oğlu) istinaf dilekçesinde özetle; davacının taraf ve dava ehliyetine sahip olmadığını, davacı tarafından daha önce açılan geçit hakkı talepli davaların bulunduğunu, Mahkemenin davacının kullanabileceği alternatif yol güzergahlarını araştırmadığını, davacı ile babası arasında yol açma meselesinden dolayı husumet çıktığını, babası Aliseydi ile davacının kardeşi … bu olayda vefat ettiğini, 1975 tarihli hava fotoğrafında herhangi bir yola rastlanmadığı, yol olduğu iddia edilen kısımlar ile tarımsal amaçlı kullanılan parseller arasında arazi-toprak yapısı bakımından farklılığın bulunmadığının ziraat bilirkişi raporu ile tespit edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Davalı … (… oğlu) mirasçıları vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının taraf ve dava ehliyetine sahip olmadığını, davacı tarafından daha önce açılan geçit hakkı talepli davaların bulunduğunu, Mahkemenin davacının kullanabileceği alternatif yol güzergahlarını araştırmadığını, davacı ile davalıların murisi Aliseydi arasında yol açma meselesinden dolayı husumet çıktığını, davalıların murisi Aliseydi ile davacının kardeşi … bu olayda vefat ettiğini, 1975 tarihli hava fotoğrafında herhangi bir yola rastlanmadığını, yol olduğu iddia edilen kısımlar ile tarımsal amaçlı kullanılan parseller arasında arazi-toprak yapısı bakımından farklılığın bulunmadığının ziraat bilirkişi raporu ile tespit edildiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın geçit hakkı davası değil davalılar adına kayıtlı taşınmazların, kadim yolun geçtiği kısımlarının tapu kayıtlarının iptali ile bu kısımların yol olarak terkinine ilişkin bir dava olduğu, davaların farklı hukuki sebeplerden kaynaklanması nedeniyle birleşen davacının önceden açıp feragat ettiği davanın kesin hüküm teşkil etmeyeceği, davalılar adına kayıtlı olan taşınmazlar arasından geçen ve fen bilirkişisinin raporunda yeşil ve kırmızı renklerle işaretlenen yolun, kadimden beri köy halkı tarafından kullanılan, … ve … Mahallelerini birbirine bağlayan, çevresindeki taşınmazların da faydalandığı bir yol olduğu, taşınmazların tespit tarihine en yakın tarihte çekilmiş olan 1999 yılı hava fotoğrafında, davalı parsellerin sınırlarında dar bir yolun görüldüğü, ancak kadastro tespitlerinde paftada kadastro yolu olarak gösterilmediği, bu nedenlerle yolun geçtiği kısımların tapu kayıtlarının iptali ile bu kısımların yol olarak terkinine ilişkin Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … (… oğlu) mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı … (… oğlu) mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle, davacıların yol olarak kullanabileceği alternatif patika yolları bulunduğunu, bir kamu hizmeti verilmeye çalışılırken en az zarar ile hizmetin sunulmasının esas olduğunu ve istinaf dilekçelerini tekrar ettiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu iptali ve terkin istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16. maddesinde; “Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden: (…) Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir. (….)”
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 715. maddesinde; “Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Aksi ispatlanmadıkça, yararı kamuya ait sular ile kayalar, tepeler, dağlar, buzullar gibi tarıma elverişli olmayan yerler ve bunlardan çıkan kaynaklar, kimsenin mülkiyetinde değildir ve hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamaz. Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait malların kazanılması, bakımı, korunması, işletilmesi ve kullanılması özel kanun hükümlerine tâbidir.” düzenlemeleri mevcuttur.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.