YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5979
KARAR NO : 2023/1488
KARAR TARİHİ : 13.03.2023
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; kök miras bırakan …’in zilyedi olduğu Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, … Mahallesi 101 ada 12, 103, 108, 673, 1367, 1404, 1411 parsel sayılı taşınmazların çocukları olan …, …, … … ve … adına kadastro çalışmaları sırasında yazılması gerekirke kök miras bırakan …’in çocuğu olan … … adına yazıldığını ve bu şekilde tapu sicilinde tescil edildiğini, kök muris …’den gelen bu taşınmazlar üzerinde davacının annesi olan …’nin de hakkının bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline kararı verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davaya cevap verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kök muris …’in 1873 yılında doğduğu ve 1916 yılında vefat ettiği, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre dava konusu taşınmazlardan 101 ada 12 parsel numaralı taşınmazın … …’in kendisinin bizzat satın aldığı, kök muris …’den kalmadığının kesinleştiği, diğer taşınmazlara ilişkin bilinen en eski malikin … … ve sonrasında da mirasçısı olan … … olduğu, ondan da davalılara kaldığı, dava konusu taşınmazların en az 60 yılından davanın açıldığı 2017 yılına kadar davalının murisi … …’in ve onun vefatından sonra … …’in onun da vefatından sonra mirasçıları tarafından malikmiş gibi kullanıldığının sabit olduğu, dava konusu taşınmazların insan ömrünü aşacak şekilde davalıların kök murisi … …’in kullanımında olduğu, ondan sonra da miras yoluyla davalılara geçtiği, dinlenen kimsenin dava konusu taşınmazların … …’in zilyetliğinden önceki dönemi bilemediği, 1916 yılından bu yana davalıların murisi … …’in ve mirasçısı tarafından kullanılan dava konusu taşınmazların yıllar önce vefat eden kök muris …’den geldiği iddiasının ispatlanamadığı, ayrıca mahkemenin 2011/778 ve 2015/183 karar sayılı ilamı dosyaya delil olarak sunulmuş olsa da dava konusu taşınmazların farklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrar ederek kadastro tutanağında “ceddinden intikalen ve taksimen gelme” mal olduğu belirtildiğini, bu ifadelerden açıkca anlaşılacağı üzere söz konusu taşınmazların aslında kök muris bırakan …’in malik ve zilyetliğinde olduğunu, dava konusu yerlerin kök miras bırakan …’den gelme yerler olduğu için bu taşınmazlarda davacının da miras payı oranında malik olması gerekirken kök miras bırakan …’in mirasçıları olan 3 erkek kardeş, mirası kendi aralarında paylaştığını, kız kardeşleri davacıya ise miras hissesi verilmediğini, aynı hususta açılan davanın kabul edildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin dava konusu taşınmazların ortak muris …’den kaldığını dosya içeriğine, toplanan delillere göre ispatlayamadağı, davanın reddine dair hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve istinaf dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilen emsal dava dosyaları getirtilip incelenmeden, dosyaya sunulan deliller toplanmadan karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mirasçılar arasında kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun;
14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
” Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, … Köyünde bulunan 101 ada 12-103- 108-673-1367-1404-1411 parsel sayılı muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlar intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar murisi … … adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, davalı …’in karar başlığında yer almadığı ancak bu hususun mahallinde düzeltilebilir bir hata olduğunun anlaşılmış olmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.