Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/5974 E. 2023/1289 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5974
KARAR NO : 2023/1289
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mardin ili Midyat ilçesi … Mahallesi 202 ada 197 ve 350 numaralı parsellerde kayıtlı bulunan taşınmazların davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiği, ilgili taşınmazlar kadastro çalışmaları sırasında uygulanan tapu kaydı tarihinden geriye doğru 50 yıldan fazla süre boyunca müvekkilin dedesinin sonra babasının ve en sonunda müvekkilin zilyetliğinde olup bu kişiler tarafından kullanıldığını öne sürerek çekişmeli 202 ada 197 ve 350 numaralı parsellerde bulunan dava konusu taşınmazların Hazine adına bulunan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Çekişmeli taşınmazın imar ve ihya yoluyla kazanımı ve zilyetlikle iktisabı mümkün olmadığını öne sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarının jeodezi ve ziraat bilirkişisi raporu ile uyumlu olduğu, jeodezi raporuna göre dava konusu yerin evveliyatında işleme yapıldığının belirtildiği, bu hali ile dava konusu yerin tarıma elverişli, imar ihyası yapılan hali hazırda tarımsal faaliyette kullanılan davacı tarafından zilyet edinilen ve bu zilyetliği 20 yıldan fazla olduğu ve 20 yıldan fazla süren eklemeli zilyetliğin kesintiye uğramadığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi hükmünde öngörülen edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle, 1-Davanın kabulü ile; Mardin ili Midyat ilçesi … Mah. 202 ada 350 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile, susuz tarım arazisi vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 202 ada 197 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile, kuru tarım arazisi vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir .

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf talebinde özetle; Mahkemece gerekli inceleme ve araştırmanın yapıldığını, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini,davacının köylüleri ve ahbapları olan kişilerin taraflı ve objektiflikten uzak salt beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, yapılan kadastro tespitinin doğru ve usulüne uygun olduğunu, davacı lehine takdir edilen vekalet ücretinin de fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişmeli taşınmazlarda imar ve ihyanın 20 yıl önce tamamlandığının bildirilmiş olmasına göre çekişmeli taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanmaya elverişli nitelikte bulunduğu, davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz iktisabına ilişkin yasal şartların gerçekleştiği, hükmün vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin bölümünde isabetsizlik olmadığı, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun HMK.’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesini tekrarı ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi şöyledir: “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 – 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi şöyledir: “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.” hükümlerine yer verilmiştir.

3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucunda Mardin ili, Midyat ilçesi, …/ Hürriyet Mahallesi çalışma alanında bulunan 202 ada 350 parsel sayılı 3730,36 m2 ve 202 ada 197 parsel sayılı 3206,08 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06/03/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.