Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/5967 E. 2023/1711 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5967
KARAR NO : 2023/1711
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Torul Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar; Gümüşhane ili Torul ilçesi … köyü 151 ada 7 parsel, 154 ada 3 parsel, 158 ada 1 parsel, 161 ada 3 parsel, 162 ada 2 parsel, 169 ada 5 parsel, 189 ada 9 parsel, 192 ada 35 parsel, 193 ada 6 parsel, 195 ada 8,9,10 parsel ve 254 ada 6,7,8 parsel sayılı taşınmazların davalılar ile kendilerinin kök murisleri olan … …’ye ait olduğunu, ancak davaya konu iş bu taşınmazların kadastro sırasında veraset intikal hükümlerine aykırı olarak sadece davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, bu durumun hakkaniyet ve adalete uygun olmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı …; davayı kabul etmediğini, davacıların iddia ettikleri gibi mirasçılık söz konusu olmadığını, adına kayıtlı taşınmazların 40 yılı aşkın bir süre kendi zilyetiğinde bulunduğunu, adına kayıtlı ve zilyetliğinde bulunan taşınmazların ne muris babası ne de kök murisi ile alakasının bulunmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı …; davayı kabul etmediğini, Torul ilçesi, … köyü hudutları içinde ölü babası … …’ye ait bir kısım taşınmaz bulunduğunu, bu yerlerden 2 parça taşınmazı 20 yıldan fazladır kendisinin kullandığını, mirasçılar arasında rızai taksim gereği bu yerlerin kendisine ait olduğunu, bu taşınmazların iddia edildiği gibi … …’den intikal eden taşınmazlar olmadığını, davacı tarafın bu yönde de herhangi bir delil sunamadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

3. Davalı … vekili; davanın hukuka aykırı olduğunu kabul etmediklerini, davacıların, dava konusu gayrimenkullerde hakkının olmadığını, bu yerlerin davalının murisi … …’den kaldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuş;davalı … yargılama sırasında ölmüş olup mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.03.2020 tarihli ve 2016/233 Esas, 2020/93 Karar sayılı kararıyla; davacıların dava konusu taşınmazların kök murislerine ait olup ondan intikal ettiğini ve miras paylarının olduğunu ispat edemedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahallinde dinlenen bilirkişilerin davanın aydınlanması hususunda bilgi sahibi olmadıklarını, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarının çelişki ve tutarsız olduğunu, ayrıca Mahkemenin mirasa ilişkin değerlendirme yapmadan zilyetlik hükümlerine dayanarak karar vermesinin isabetsiz olduğunu, yine davacılardan …’ye yer verildiği iddiasının da doğru olmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.01.2021 tarihli ve 2021/1 Esas, 2021/19 Karar sayılı kararıyla; veraset ilamına göre kök murisin 1914 tarihinde vefat ettiği ve kök murisin ölümünden sonra taşınmazlar üzerinde davalıların insan ömrünü aşan bir süreyle kullanımlarını sürdürmüş oldukları ve yanı sıra mahalli bilirkişiler ve tanıkların da davacıların iddialarını doğrulayamadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olup eksik incelemeye dayandığını, tanık anlatımları esas alınarak hüküm kurulduğunu , tanık anlatımlarına göre davalılara kök muristen miras payı verildiği ileri sürülmüş ise de mirasla ilgili taşınmazın yüz ölçümü ve tapu kaydına ilişkin bilgi ve belgelerin dosyaya sunulmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava kadastro öncesi nedene dayalı açılmış tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. ” hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA;

Aşağıda yazılı 61,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına;

Dosyanın İlk Derece Torul Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.