YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5861
KARAR NO : 2023/1910
KARAR TARİHİ : 30.03.2023
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili çekişmeli 169 ada 4 parsel taşınmazın toprak tevzi komisyonunun çalışmaları sırasında 964 parsel numarası ile sınırlandırılarak hazine adına tevzi edildiği ve tapuya kaydedildiği; ancak dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında tablendikatif listesi ve tapu kaydı dikkate alınmaksızın şartları oluşmadığı halde iktisaba elverişli zilyetlik nedeniyle davalı adına tespit ve tescil edildiğini belirterek tapu iptali ve Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı Hazinenin tutunduğu tapu kaydının oluştuğu tarihten önce davalı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişmeli taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğu, zilyetlikle mülk edinme koşullarının davalı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayandığı, soyut ve maddi olaylara dayanmayan yerel bilirkişi beyanlarının hükme esas alındığı, toprak tevzi komisyonunca yapılan çalışmalar sonucu taşınmazın Hazine adına tapuya kaydedildiği, kadastro sırasında tablendikatif listesi ve eski tapu kayıtlarının dikkate alınmadığı, dinlenen yerel bilirkişilerin yaşları nazara alındığında hazine adına oluşan tapu kaydı tarihinden geriye doğru iktisap sağlayan süreye ilişkin zilyetliği bilmelerinin mümkün olmadığı, dosya arasında yer alan bilirkişi raporlarının soyut ve yetersiz olduğunu, … fotoğraflarından yöntemince ve yeterli yararlanılmadığını, taşınmazın komşusu parseller ile ayırıcı sınırlara sahip olup olmadığı üzerinde durulmadığı, davalı adına aynı çalışma bölgesinde kayıtsız ve belgesizden taşınmaz edinip edinmediğinin yöntemince araştırılmadığı ileri sürülerek hükmün kaldırılması ve davacı Hazine lehine hüküm kurulmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişmeli taşınmaza ait olduğu anlaşılan davacı Hazineye ait tapu kaydının oluşum tarihine kadar aralıksız ve nizasız malik sıfatıyla 20 yıldan fazla süreyle zilyetlik koşullarının davalı ve bayileri lehine oluştuğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan gerçeğe aykırı bilirkişi raporlarına itibar edilerek hüküm kurulduğu, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, toprak tevzi çalışmaları sırasında oluşturulan kayıtlar esas alınarak davacı Hazine adına tesis edilmiş tapu kaydına tutunmak suretiyle açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 46. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda, Kars ili, Sarıkamış ilçesi, Alisofu köyü çalışma alanında bulunan 169 ada 4 parsel sayılı taşınmaz Hazine adına kayıtlı Ocak 1964 tarih, 5 cilt, 523 sahife numaralı tapu kaydı dayanak alınarak ve Toprak Tevzi çalışması sonucu tapunun oluştuğu tarihe kadar eklemeli zilyetlikle iktisap şartlarının … adına oluştuğu edinme kısmında açıklanmak suretiyle … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine toprak tevzi çalışmaları sırasında oluşturulan tapu kaydına tutunmak suretiyle tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuş ise de, toplanan delillerden Hazine adına tesis edilen tapu kaydının oluştuğu tarihten önce davalı ve bayileri lehine 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. ve 46. maddeleri uyarınca zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.