YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5802
KARAR NO : 2023/936
KARAR TARİHİ : 20.02.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kadınhanı Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil davasının kabulüne dair verilen karar hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesince davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 2007 yılında yapılan kadastro çalışmalarında, dava konusu 219 ada 1 parselin mülkiyetinin Saçıkara köyü tüzel kişiliği adına, zilyetliğinin ise kendi adına yapıldığını, dava konusu taşınmaz üzerine 1975 yılında ev yaptığını o yıldan beri nizasız, fasılasız ve malik sıfatı ile zilyet ve tasarruf ettiğini belirterek dava konusu taşınmazla ilgili zilyetliğinin … oğlu … mülkiyetinin ise Saçıkara köyü tüzel kişiliği olduğuna dair yapılan tespitin iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı … Belediye Başkanlığı, on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, kadastronun tespit işleminin doğru yapıldığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı …; dava konusu taşınmazla belediyenin bir ilgisi bulunmadığını açıklayarak, öncelikle aktif ve pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.03.2018 tarihli 2017/117 Esas, 2018/94 Karar sayılı kararıyla; “Dava konusu yerin Toprak tevzi komisyonu tarafından köy yerleşim yeri olarak tespit edilen alan içerisinde kaldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16. maddesinde tarif edilen kamu malı niteliği taşımadığı ve tespit öncesinin senetsiz olduğu, davacının dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarına göre meşru zilyed olduğu ve zilyetlik süresinin 20 yıldan fazla olduğu ve senetsizden taşınmaz iktisap etmeye engel halinin olmadığı ve böylece dava konusu yeri 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesine göre adına tescilini istemeye hakkının olduğu” gerekçesiyle davanın kabulü ile Kadınhanı ilçesi Saçıkara Mahallesi köy içi mevkiinde bulunan 219 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Saçıkara köyü tüzel kişiliği adına olan tapu kaydının iptali ile davacı 46486529802 TC kimlik numaralı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı … Belediye Başkanlığı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B .İstinaf Nedenleri
Davalı … Belediye Başkanlığı vekili, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesinin doğru olmadığını, zilyetlikle kazanma süre ve koşullarının davacı lehine gerçekleşmediğini, kadastronun yaptığı tespit işlemi doğru olup eksik incelemeye hüküm kurulduğunu açıklayarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.10.2020 tarihli ve 2018/1804 Esas, 2020/785 Karar sayılı kararıyla; “Dosya içeriğine, iddia ve savunma ile toplanan delillere, kararın dayandığı hukuka uygun gerektirici nedenlere, mevcut deliller Mahkemece değerlendirilerek takdir edildikten sonra karar verildiğine, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına, kadastro çalışmaları sırasında dava konusu 219 ada 1 parsel sayılı 889,02 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, toprak komisyonunca köy yerleşim yeri olarak 29 L paftasında 527 parsel olarak sınırlandırılan alanda kaldığı, kamu malı niteliği taşımadığı, öncesi senetsiz olup, Saçıkara köyü tüzel kişiliği adına tespit gördüğü, 6360 sayılı Yasa uyarınca Büyükşehir sınırları içerisinde kalan yerlerde, il mülki sınırının tamamının Büyükşehir sınırları kapsamına alındığı, bu sınırlar içindeki köylerin bağlı bulundukları ilçenin mahallesi haline geldiği, dolayısıyla, 6360 sayılı Kanun ile köy tüzel kişilikleri sona ermiş olduğundan davada taraf ve husumetlerinin kalmadığı, köyün mahalle olarak bağlandığı ilçe belediyesinin taraf durumunu aldığı, davacı … ‘ün yasal süresi içinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açtığı ve Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı lehine kazanma süre ve koşullarının gerçekleştiği, zilyetliğin malik sıfatı ve ekonomik amaca uygun olup, mülkiyetin kazanılmasına engel bir durumun bulunmadığı belirlendiğine göre, mahkemenin yazılı şekilde iptal kararı vermiş olmasında bir isabetsizlik görülmediği “gerekçesiyle davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı … Belediye Başkanlığı vekili hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, resmi kayda dayanan ve belirtmelik tutanaklarda da köy tüzel kişiliğine ait olan dava konusu gayrimenkule ilişkin kazanımın aksinin tanık ifadeleri ile değiştirilemeyeceğini ancak aynı nitelikte yazılı deliller ile ispatlanması gerektiğini, zilyetlik yönünden yapılan araştırmanın yetersiz olduğunu belireterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Elukuki Nitelendirme
Dava, zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malık sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu’nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 2.627,80 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.