Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/5783 E. 2022/8256 K. 14.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5783
KARAR NO : 2022/8256
KARAR TARİHİ : 14.12.2022

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : İNEBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacı vekilinin başvurusunun kısmen kabulüne dair karar, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, …. ilçesi, …. köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında mirasbırakan babası …..’a ait 118 ada 6, 119 ada 16 ve 30, 122 ada 3 ve 24, 123 ada 3 ve 13, 127 ada 8 ve 43, 128 ada 1, 185 ada 1, 189 ada 27, 102 ada 5, 118 ada 5, 119 ada 17, 24, 35 ve 42, 120 ada 15, 121 ada 2, 122 ada 12 ve 21, 123 ada 12, 128 ada 3 ve 7, 189 ada 4 ve 30, 119 ada 18 ve 33 parsel, 120 ada 16, 123 ada 14, 127 ada 1, 10, 15 ve 34, 128 ada 2, 189 ada 19 ve 24, 234 ada 5 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin hatalı olarak halası …..’nın çocukları olan davalılar adına yapıldığını dava konusu taşınmazların bir iki parçasında davalıların da hakkının olabileceğini ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, 10 yıllık dava açma süresinin dolduğunu, dava konusu taşınmazların anneleri Fatma’ya babasından kaldığını, çok eski tarihte annelerinin babasının, çocuklarına bu yerleri taksim ettiğini, annelerinin ve kendilerinin bu taşınmazlardaki zilyetliklerinin nizasız ve fasılasız olarak 60 yılı aşkın bir süredir devam ettiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli ve 2018/209 Esas, 2018/564 Karar sayılı kararıyla; 119 ada 24 parsel sayılı taşınmaz yönünden, taşınmazın davalılar adına kayıtlı olmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine, diğer taşınmazlar yönünden ise davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayıp İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 14.10.2020 tarihli ve 2020/300 Esas, 2020/1048 Karar sayılı kararıyla; 119 ada 24 parsel sayılı taşınmaz bakımından da davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz talebinde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı dilekçesinde; dava dosyasının yeniden incelenmesini istediğini bildirmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır. Bu sürenin hak düşürücü niteliğinde olduğu ve taraflarca öne sürülmese bile mahkemece kendiliğinden değerlendirileceği tartışmasızdır.
3.3. Değerlendirme
Kadastro tespitinin 25.12.2007 tarihinde kesinleştiği, davanın 14.05.2018 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre (IV/3.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.