Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/5598 E. 2023/2010 K. 03.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5598
KARAR NO : 2023/2010
KARAR TARİHİ : 03.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve ek temyiz dilekçesi ile davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.04.2016 tarihli 2015/21289 Esas 2016/4320 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı vekili ile davalı … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacı dava dilekçesinde; … ilçesi, … beldesinde bulunan 1239, 1252 ve 1274 parsel sayılı taşınmazların…’ye ait olduğunu, bu şahsın uzunca bir süre zilyet bulunduktan sonra sağlığında yaptığı harici taksimle bu parselleri evlatlarından …’ya verdiğini, … …’ın da bu taşınmazları Nisan 1977 tarihli ve cilt 327, sahife 23, 31, 32 ve 33 numaralarında yapılan satışlarla kendisine sattığını, bu tarihten itibaren bu taşınmazların kendi zilyetliğinde olduğunu, hatta bu parsellerden 1239 no.lu parsel üzerinde iki katlı betonarme ev inşa etmesine rağmen kadastroda hiç ilgisi olmayan davalıların murisleri adına tespit edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile kendi adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Yargılama sırasında davacı vekili 10.09.2008 tarihli dilekçesi ile 1252 (yeni 21) parselin bütününün, 1239 (yeni 80) parselin… adına olan 10/30 hissesinin davacı adına tescilini talep ettiklerini, 1274 (yeni 13) parsel sayılı taşınmazların davacı ve kardeşleri adına tescil edilmiş olup hataen dava edildiğini bu parselden feragat ettiklerini beyan etmiştir.

II. CEVAP
1.Bir kısım davalılar … ve arkadaşları vekili cevap dilekçesinde; taşınmazların…’den geldiğini ondan da mirasçılarına kaldığını, tapu hisselerinin daha fazla olduğu beyan etmiştir.
2.Davalı … 05.03.2002 tarihli duruşmadaki beyanında davayı kabul etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.03.2004 tarihli 2001/255 Esas 2004/83 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 1252 parsel sayılı taşınmazın 7/150 payının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer parseller yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davacı … temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Karar; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 06.07.2006 tarihli ve 2006/4182 E., 2006/5201 K. sayılı kararı ile ”Taşınmazların …’ye ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığı, mirasçılardan … … tarafından davacıya satıldığı hususlarında uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlığın …’nin ölümünden sonra mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise kime isabet ettiği, …’ya isabet edip etmediği hususunda olduğu belirtilerek; taşınmazlar başında yerel bilirkişiler ve tanıkların katılımı ile keşif yapılmak suretiyle davacının dayandığı tapu kayıtlarının uygulanıp, kapsamlarının belirlenmesi, ilk malik… terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise kime isabet ettiği, davalılara isabet etmiş ise … …’a ne verildiği, gayrimenkul verilmiş ise nereden verildiği hususlarının etraflıca sorulup açıklattırılması, terekenin taksim edilip edilmediğinin belirlenmesi için muristen intikal eden tüm taşınmazların onaylı tutanak suretlerinin getirtilmesi ve bundan sonra tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi davalı … kızı Ayşe mirasçısı … mirasçılarının duruşmadan haberdar edilmeyip, karar başlığında gösterilmemelerinin ve yargılama sırasında 05.03.2002 tarihli oturumda davalı … davayı kabul ettiği halde kararda kabul beyanının 1239 sayılı parsel yönünden nazara alınarak 1252 numaralı parselde babasından intikal eden hisse yönünden nazara alınmamasının isabetsiz olduğu” gerekçeleri ile eksik inceleme nedeniyle bozulmuştur.

3. … Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.03.2013 tarihli 2006/268 Esas 2013/109 Karar sayılı kararı ile bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile çekişme konusu 1252 sayılı parselin tapu kaydının iptaline, davacı … adına tesciline, 1239 sayılı parselin tapu kaydının 10/30 payının iptaline, iptal edilen 10/30 payın davacı … adına tesciline, 1274 sayılı parsel yönünden ise davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

B.İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davacı … vekili ve ek temyiz dilekçesi ile … temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Karar; Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 18.04.2016 tarihli ve 2015/21289 E., 2016/4320 K. sayılı kararı ile; “gerekçeli karar ve tefhim edilen karar ile hüküm fıkrası arasında çelişi yaratıldığı” gerekçeleri ile sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur.

C.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.03.2019 tarihli …./127 Esas 2019/203 Karar sayılı kararı ile taşınmazların evveliyatında davalıların murisi ve davacının amcası olan … …’a ait olduğu, … …’a ait taşınmazların mirasçıları arasında yapılan taksimat sonucunda iki parselin … … mirasçısı … …’a kaldığı, … … tarafından da dava konusu taşınmazların davacı …’a 1977 yılında noter sözleşmesiyle devredildiği, 1977 yılından beri nizasız ve fasılasız olarak taşınmazların malik sıfatıyla … dikmek suretiyle davacı … tarafından kullanıldığı, yargılama sırasında davacı tarafın 13 no.lu parsel yönünden davadan feragat ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile … ili, … ilçesi, … beldesi, Cumhuriyet Mahallesi 1252 (yeni parsel no:21) parselde davalı taraf adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın; 1239 (yeni parsel no:80) parselde davalı taraf adına olan tapu kaydının 10/30 hissenin iptali ile iptal edilen 10/30 payın davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline, 1274 (yeni parsel no:13) parsel yönünden davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A.Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … vekili ve davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; araştırmanın yetersiz olduğunu, … adına kayıtlı tüm taşınmaz kayıtlarının dosya arasına alınması gerektiğini, taksim sonucu …’ya kalan hissenin satın alındığını, 1274 parsel sayılı taşınmazdan yanlışlıkla feragat edildiğini, yapılan keşfin hataya sevk ettiğini, feragatin geçersiz sayılması gerektiğini, davalılardan …’un taşınmazların davacıya ait olduğunu kabul ettiğini, taşınmazları davalıların hiçbir zaman kullanmadığını, 1239 parsel sayılı taşınmazın da tamamının davacı adına tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı … temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazları …’ın … …’dan satın alıp 50 yıldır zilyetliğinde bulundurup tüm gelirlerini kullandığını, taşınmazlara müdahale ve itirazı olmadığını beyan ederek, yapılan yanlışlığın sorumlusunun kadastro memurları bilirkişiler ile o dönem muhtarlık yapan kişiler olduğunu bu nedenle yükletilen harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin haksız olduğunu ileri sürerek temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun;
163. maddesi şöyledir:
” Yargılama sırasında, davaya ilişkin bir ön sorun ortaya çıkarsa, ilgili taraf, bunu dilekçe vermek suretiyle yahut duruşma sırasında sözlü olarak ileri sürebilir.”

164. maddesi şöyledir:
“Hâkim, taraflardan birinin ileri sürdüğü ön sorunu incelemeye değer bulursa, belirleyeceği süre içinde, varsa delilleriyle birlikte cevabını bildirmesi için diğer tarafa tefhim veya tebliğ eder.(2) Ön sorun hakkında iki taraf arasında uyuşmazlık varsa, hâkim gerekirse tarafları davet edip dinledikten sonra kararını verir. (3) Hâkim, ön sorun hakkındaki kararını taraflara tefhim veya tebliğ eder.

307.maddesi şöyledir:
“Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.

311. maddesi şöyledir:
“Feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir.”

3.Değerlendirme
1.Kadastro sırasında … ili, … ilçesi, …/Cumhuriyet Mah. çalışma alanında bulunan 1239 parsel sayılı 606.49 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz hisseleri oranında…, …, … ve …adına; 1252 parsel sayılı 898.39 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz … adına; 1274 parsel sayılı 1171.34 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ise üzerindeki 2 katlı kagir evin …’a ait olduğu beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle hisseleri oranında ……………….. ve … adına tespit ve 24.4.1996 tarihinde tescil edilmiştir.
2. Somut olayda davacı vekili 08.09.2008 tarihli dilekçe ile 1239 parsel sayılı taşınmazın 10/30 hissesini dava ettiklerini beyan ettikten sonra 1274 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davalarından feragat etmiş; ancak temyiz dilekçelerinde feragat dilekçelerinin hataen verildiğini, eksik ve hatalı keşif uygulamasına dayalı olarak ortaya çıkan karışıklık neticesinde üzerine davacıya ait 3 katlı ev bulunan taşınmazdan feragat edildiğini beyan etmişlerdir.
3.Davacının feragat iradesinin fesada uğradığı iddiası karşısında, bu hususların Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 163 ve 164. maddelerinde belirtildiği şekilde ön sorun olarak incelenmesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 311. maddesi çerçevesinde tahkikat yapılarak sonuca gidilmesi zorunludur.
4. Hâl böyle olunca; davacının iddiasının ön sorun (hadise) şeklinde incelenmesi, feragat beyanının gerçek iradeyi yansıtıp yansıtmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulması, davacının iradesinin fesada uğradığı saptanırsa feragat beyanının hukuki netice doğurmayacağı gözetilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.

V.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasa’nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Alınan peşin harcın yatırana iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

03.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.