Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/5579 E. 2023/946 K. 20.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5579
KARAR NO : 2023/946
KARAR TARİHİ : 20.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptal tescil ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda tescil, tapu iptali ve tescil talepli davaların reddine, tazminat davasının kabulüne dair verilen karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1-Davacılar vekili dava dilekçesinde, mevkii ve sınırlarını açıkladığı 15.000 ve 20.000 m2 yüzölçümlü taşınmaz bölümlerinin 1965 yılından 1967 yılına kadar taşları temizlenerek, imar ihyası tamamlanıp kullanılmaya başlandığını, ancak kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakıldığını ileri sürerek 1/2 şer hisse ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

2-Davacılar vekili taleplerini HMK 125 madde gereğince taşınmazların yol ve boşluk olarak görünen bölümlerine ilişkin Hazine ve Belediye hakkındaki davanın bedele dönüştürüldüğünü açıklamış, imar parseli olarak belirlenen kısımlarına ilişkin davanın kabulü ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, 11.09.2019 tarihli dilekçesi ile tazminat talebini 28.113,38 TL olarak açıklamıştır.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davacıların davasının reddine, dava konusu yapılan ve tescili istenen yerlerin Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiş, diğer davalılar davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI
Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.05.2004 tarihli 2001/304 Esas 2004/267 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulüne, Ankara ili Yenimahalle ilçesi Aşağıyurtçu Köyünde bulunan bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen … renkle boyalı 18.516,42 m2, B harfi ile gösterilen kahverengi renkle boyalı 7.411,49 m2, C harfi ile gösterilen yeşil renkle boyalı 3.543,88 m2, D harfi ile gösterilen pembe renkle boyalı 10.392,42 m2 taşınmaz bölümlerinin davacılar adına eşit hisselerle tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile Ankara … vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Birinci Bozma Kararı
Karar; Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 23.11.2004 tarihli 2004/6431 E- 2004/7918 K. sayılı kararıyla;, “…bir ziraat mühendisi bilirkişi ile harita mühendisi ve jeolog bilirkişiden oluşturulacak 3 kişilik uzman bilirkişi marifetiyle kadastrodan sonraki ve dava tarihine göre 20-25 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş … fotoğraflarının getirtilip topoğrafik harita ve kadastro paftası ile çakıştırılıp tarımsal amaçlı kullanımın ne zaman başladığının tespit edilmesi, ayrıca taşınmazın mücavir alan sınırı içinde olmasının Büyükşehir Belediyesini kanuni hasım durumuna getirmeyeceği… ” gerekçesiyle bozulmuştur.

Ankara … vekilinin karar düzeltilme talebi Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 11.03.2005 tarihli 2005/1536 E- 2005/1875 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

C. Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.12.2009 tarihli ve 2005/120 Esas, 2009/477 Karar sayılı kararı ile davacıların davasının reddine, dava konusu yapılan taşınmazların daha önce tescil harici

bırakılan yerler olması nedeniyle davalı Hazinenin tescil isteğinin kabulüne ve taşınmazların Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili esasa yönelik davalı Hazine vekili infaza yönelik temyiz isteminde bulunmuştur.
E. İkinci Bozma Kararı
Karar; Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 15.06.2010 tarihli ve 2010/2105 E, 2010/3294 K. sayılı kararıyla; “…Hazine adına tescile karar verilen (A) harfi ile gösterilen bölümün özel mülkiyete konu olamayacağı uzman bilirkişi raporu ile sübut bulduğundan özel mülkiyete konu olmayan bir yerin Hazine adına tescilinin de mümkün olmadığı, (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümler bakımından ise davacı taraf yararına dava tarihi itibariyle imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının oluştuğu anlaşılmakta ise de Hazine vekili tarafından dosyaya sunulan kadastro teknisyeni raporuna göre bu bölümlerde imar-ihya koşullarının oluşmadığına dair raporu karşısında duraksamaya yol açıldığı, bu nedenle konusunda uzman toprak, jeoloji ve fen bilirkişilerinden oluşan kurul ile 1980 ve 1982 yıllarına ait … fotoğraflarının yeniden incelenmesi ve kuşkunun giderilmesi…” gerekçesiyle bozulmuştur.

Davalı Hazine vekilinin karar düzeltilme talebi Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 16.12.2010 tarihli ve 2010/5000 E- 2010/6131 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

F. Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Ankara 14.Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.10.2012 tarihli ve 2011/25 Esas, 2012/430 Karar sayılı kararı ile bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, tüzel kişiliği kalmayan Aşağıyurtçu Köyü aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, hükme esas alınan raporda (A) harfi ile gösterilen bölüm hakkındaki davanın ve karşı tescil isteminin esası bakımından reddine, (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen toplam 20.794 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

G. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

H. Üçüncü Bozma Kararı
Karar; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 30.12.2014 tarihli ve 2014/8878 E- 2014/16427 K. sayılı kararıyla; “…6360 sayılı Yasa hükümleri de dikkate alınarak davacıya taşınmazın mülki sınırları içerisinde bulunduğu …’nı davaya dahil etmesi için imkan verilmesi, taraf teşkili sağlandığı takdirde işin esasına girilip iddia ve savunmalar doğrultusunda araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi…” gerekçesiyle bozulmuştur.

I. Mahkemesince Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.09.2015 tarihli ve 2015/325 Esas, 2015/334 Karar sayılı yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine yargılamaya devam eden Ankara Batı 3. Asliye Hukuk

Mahkemesinin 07.11.2019 tarihli ve 2016/447 Esas 2019/407 Karar sayılı kararı ile harita mühendisi … Polat tarafından düzenlenen 21 Mart 2019 tarihli haritada B1 (4102,86 m²), D1 (1164,98 m²), D2 (1674,80 m²), D3 ( 75,35 m²) ve D4 (4580,17 m²) alanlı taşınmazlara ilişkin tescil, tapu iptali ve tescil talepli davaların reddine, B2 (3292,34 m²), B3 (15,80 m²), C (3863 m²), D5 (2239,80 m²), D6 (50,81 m²), D7 (53,09 m²) harfleriyle işaretli alanlara ilişkin tazminat davasının kabulü ile 28.113,38 TL tazminatın 27.05.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazine’den alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.

İ. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

J.Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan olduğunu, TMK 713 gereği tescil şartlarının oluşmadığını, taşınmazların tamamının Ankara Büyükşehir Belediye Meclisince 2007 yılında onaylanan 2023 Başkent Ankara … İmar Planı içerisinde olup ağaçlandırılacak alan olarak ayrıldığını, davanın reddi ile taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

K. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu iptal tescil ve tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanununun;
14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
“Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 – 5403/26 md.) sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
“Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.”

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun;
713. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
“Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3. Değerlendirme
1. Dava konusu taşınmaz bölümleri 1955 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ekilemez arazi niteliğiyle tespit dışı bırakılmış, yargılama sırasında imar düzenlemesi sonucu B harfi ile işaretli taşınmazın kısmen 62428 ada 2 parselde kısmen yolda, C harfi ile işaretli taşınmazın yolda, D harfi ile işaretli taşınmazın 62558 ada 2, 3 ve 4 parseller ile yol ve parkta kaldığı anlaşılmıştır.

2. Temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün HMK’nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 438. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.