Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/5562 E. 2023/312 K. 19.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5562
KARAR NO : 2023/312
KARAR TARİHİ : 19.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar …, … ve … müşterek dava dilekçesinde; dava konusu 580 ada 1 parsel sayılı taşınmazın öncesinde babalarına ait olduğunu ve taşınmazın babaları tarafından sağlığında kendilerine verildiğini, taşınmaz yıllardır eklemeli şekilde kendileri tarafından kullanılmasına rağmen kadastro tespiti sırasında taşınmazın Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile eşit paylarla adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, taşınmazın kadastro tespitinin doğru şekilde yapıldığını, Gölköy Kadastro Mahkemesinin 2008/1647 Esas sayılı dosyasında görülen davanın da bu durumun delili niteliğinde olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Gölköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.06.2015 tarihli, 2014/116 Esas, 2015/227 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıklarının beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın davacıların babası tarafından 3. kişiden satın alındığı ve babalarının vefatı ile birlikte taşınmazın mülkiyetinin davacılara geçtiği, taşınmazın yıllardır eklemeli şekilde davacıların kullanımında bulunduğu gerekçesiyle;

Davanın kabulüne, dava konusu 580 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile eşit paylarla davacılar adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bozma Kararı
Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.12.2017 tarihli, 2015/21233 Esas, 2017/9048 Karar sayılı kararıyla; davanın, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve miras yoluyla gelen hakka dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, davacıların dava konusu taşınmazın babalarından kendilerine intikal ettiğini iddia ederek eldeki davayı açtıkları, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların, dava konusu taşınmazın evveliyatında davacıların babasına ait olup, davacılar ve babaları tarafından yıllardır kullanıldığını beyan etmiş olmalarına karşın Mahkemece taşınmazın davacılara intikal şekli üzerinde durulmadığı ve bu konuda herhangi bir beyan alınmadığı, taşınmazın dava açan mirasçılara taksim, bağış veya satış yolu ile geçtiği iddiasının olmaması veya böyle bir iddia olup da ispat edilememesi halinde tapu maliki Hazine, davacıların babası …’ın terekesi karşısında 3. kişi konumunda olduğundan ve davacılara ait nüfus kayıtlarına göre, davacılardan başka dava dışı mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığından, davacıların dava ehliyeti olup olmadığı üzerinde durulması gerektiği belirtilerek, Mahkemece mahallinde taraf tanıkları ve yerel bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak, dava konusu taşınmazın davacılara hangi suretle intikal ettiği, murisin sağlığında dava konusu taşınmazı davacılara hibe edip etmediği yahut ölümünden sonra murisin terekesinin taksim edilip edilmediği hususunda somut olaylara dayalı, ayrıntılı bilgi alınması; terekeye dahil bir mal hakkında tereke karşısında 3. kişi konumunda bulunan kişiye karşı, bir kısım mirasçıların kendi adlarına tapu iptal ve tescil istemiyle dava açması halinde bu davanın dinlenme olanağı bulunmadığının göz önüne alınması, bundan sonra davacıların aktif dava ehliyetine sahip olup olmadıkları belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilmek suretiyle sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Gölköy Asliye Hukuk Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemenin 17.12.2020 tarihli, 2018/36 Esas, 2020/158 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıklarının beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın davacıların babası … tarafından 35-40 yıl önce 3. kişiden satın alındığı ve babalarının sağlığında davacılara bağışlandığı, …’ın davacılar dışındaki mirasçılarının, davaya bir itirazlarının bulunmadığına ilişkin dilekçe verdikleri, dava konusu taşınmazda davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle;

Davanın kabulüne, dava konusu 580 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile eşit paylarla davacılar adına tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

5. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; eldeki davadan önce, dava konusu taşınmazın kadastro tespitine itiraz edildiğini, Gölköy Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiğini, bu kararın Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiğini ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
6. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Ordu ili, Gölköy ilçesi, Karahasan-Karaağaç Mahallesi çalışma alanında bulunan 580 ada 1 parsel sayılı 1.269,87 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tarım arazisine dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olduğu gerekçesiyle ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş; Orman İdaresi tarafından, taşınmazın kadastro tespitine, orman vasfında olduğu iddiasıyla itiraz edilmesi üzerine, Gölköy Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, Mahkemenin 07.12.2012 tarihli, 2008/1647 Esas, 2012/886 Karar sayılı kararıyla, davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; karar, Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleşmiştir.

Dava; kadastro tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.
İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.” hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

V. KARAR
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.