Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/5526 E. 2023/400 K. 23.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5526
KARAR NO : 2023/400
KARAR TARİHİ : 23.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kısmen Kabul – Kısmen Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına dair verilen karara, Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Karar davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, dava konusu Siirt ili, Eruh ilçesi, Kemerli köyü 101 ada 47 parsel, 101 ada 48, 134 ada 139 parsel, 134 ada 178 parsel, 134 ada 179 parsel sayılı taşınmazların 40-45 yıldır müvekkilinin zilyetliğinde olduğunu, bu nedenle kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edilen taşınmazlara ilişkin tapunun iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.

II.CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesi sunmamış, duruşma beyanında davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.10.2015 tarihli ve 2014/1012 Esas ve 2015/653 Karar sayılı kararı ile incelenen … fotoğraflarına göre taşınmazın üzerinde bitki örtüsü bulunmadığı, taşınmazların üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyet bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV.BOZMA VE BOZMA SONRASINDAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 06/11/2018 tarihli ve 2016/2363 E., 2018/6420 K. kararıyla, “…kadastro tespit tarihinden (2003) 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı tarihlerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik … fotoğrafı ile temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilerek dosya arasına konulmalı, sonrasında mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat bilirkişi, fen bilirkişisi, jeoloji mühendisi bilirkişi ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılması…eksik inceleme ile karar verildiği…” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla; davacı lehine taşınmaz edinme koşullarının tespitinin en iyi yolunun … fotoğrafı uygulaması olduğu, dosya içerisindeki … fotoğrafları ve uydu görüntülerinin değerlendirilmesinde taşınmazda A2, G1, G3 ve F harfleriyle gösterilen kısımların 1973-1984 yılları arasında kullanılmaya başlandığı ve 1984 yılı itibariyle imar-ihyasının tamamlandığının tespit edildiği, bu tarihten sonra da davacılar tarafından aralıksız olarak 20 yıldan fazla bir süredir ekonomik zilyetliğin devam ettirildiğinin … fotoğrafları, ziraat bilirkişi raporu ve mahalli bilirkişi beyanları ile sabit olduğu, bu haliyle yasanın aradığı taşınmaz edinme koşullarının A2, G1, G3 ve F harfi ile gösterilen kısımlar yönünden oluştuğu, bu kısımlar yönünden davanın kabulüne, A1, G2, B, C, D ve E harfleriyle gösterilen kısımlar yönünden ise … fotoğraflarına göre oluşturulan harita ve jeodezi raporları esas alınarak bu kısımların imar ihya edilmediği ve H harfi ile gösterilen kısmın ise başka şahsın parselinde kalması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz nedenleri
1.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, keşfe katılmayan harita bilirkişisinden rapor alındığını, taşınmazın 1987-2012 yılları arasında terör nedeniyle ekip biçilmediğini, davalı Hazine lehine 34.049,37-TL vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, reddedilen kısımlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.” hükümlerini düzenlemiştir.

3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu, Kemerli köyü 101 ada 47,48 nolu parselleri, 134 ada 178, 179,139 parsel sayılı taşınmazlar Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup tarım arazisine dönüştürülebilen yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfında Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bilindiği üzere Yargıtay bozma kararlarına uyulduğunda, kararda belirtilen hususlarda araştırma ve inceleme zorunluluğu doğar. Mahkemece, nizalı taşınmaz bölümleri üzerinde yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.

3. Davacı dava konusu taşınmazların babasından kendisine kaldığını ileri sürerek dava açmış, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler, dava konusu taşınmaz bölümlerinin davacının dedesinden babasına, babasından da davacıya kaldığını beyan ettikleri halde, Mahkemece taşınmazın davacıya hangi hukuki yolla (taksim, satış, bağış vs) intikal ettiği sorulup saptanmamış ve bu yolla davacının aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı üzerinde durulmadığı gibi davacı tanık deliline dayandığı halde tanıklarını bildirilmesi için süre verilmemiştir. Öte yandan soyut ve denetime elverişsiz tek kişilik ziraat bilirkişi raporunun hükme esas alınması da yerinde değildir. .

4. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve davacı bildirmesi halinde taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi, ve teknik bilirkişinin katılımı ile mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır.

5. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, dava konusu taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, taşınmazın davacıya babasından kaldığının belirtilmesi halinde hangi hukuki yolla intikal ettiği (taksim, satış, bağış vs), öncesinde taşınmazın tamamının ya da bir bölümünün dere yatağı niteliğinde olup olmadığı, taşınmaz öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişiden, önceki tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporu da irdelenmek sureti ile taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, öncesi itibariyle imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hakiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı şekilde fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve … fotoğraflarına aktarılması suretiyle, dosya arasında bulunan ve varsa temin edilecek başkaca … fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, öncesi itibariyle imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli; teknik bilirkişiden keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir krokili rapor alınmalı, taşınmazların terekeye dahil taşınmaz olduğu ya da davacının taşınmazın kendisine nasıl intikal ettiğini ispatlayamaması halinde adına tescilini talep edemeyeceği göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa’nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Bozma nedenlerine göre vekalet ücretine ilişkin temyiz talebinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.