Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/5496 E. 2023/86 K. 11.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5496
KARAR NO : 2023/86
KARAR TARİHİ : 11.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki tescil davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince hüküm bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, Dereli Köyü, … Mevkiinde bulunan ve sınırları dava dilekçesinde gösterilen 1500 m2’lik taşınmazı 5-10 yıl malik sıfatı ile kullanan dava dışı … …’tan 25 yıl önce satın aldığını, 35 yılı aşkın bir zamandır nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile zilyet olarak kullandığını, taşınmazın üzerinde ağaç bulunduğunu, bağ-bahçe vasfı ile kullandığını ileri sürerek taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini savunmuş, dahili davalı …, dava konusu yerin mahalle statüsüne kavuşması ve bağlı bulunduğu ilçe belediyesinin yetki ve sorumluluğunun bulunduğunu, bu nedenle Büyükşehir Belediyesinin husumet ehliyeti bulunmadığını belirtilerek davanın husumet ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/04/2016 tarihli ve 2015/170 Esas, 2016/184 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10/02/2020 tarihli ve 2016/15433 Esas, 2020/346 Karar sayılı kararıyla; “… Somut olayda dava, Hazine ve …’na aleyhine açılmıştır. Ancak, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesi gereğince, çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin sınırları, il mülki sınırları olarak belirlendiğinden, …’nın da davada yer alması gerektiği halde, mahkemece bu husus gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysaki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle, …’nı davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde, dahili davalıdan davaya ilişkin savunma ve delileri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Makemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, davacının dava konusu ettiği ve raporlarda 1570,77 m2 olarak ölçülen ve A harfi ile gösterilen taşınmazın tapulama çalışmalarında çalılık olarak tapulama harici bırakıldığı, taşınmazın evvelinde … … tarafından kullanılmakta iken davacıya devredildiği, davacının en az 20 yıldan beri bu yeri aralıksız olarak kullandığı, ziraat mühendisi bilirkişisinin raporunda belirtildiği üzere imar ihyanın yapılarak 25 yılı aşkın süredir tarımsal amaçlı olarak kullanıldığı, mahalli bilirkişi beyanları ve tanık anlatımlarına göre davacının dava konusu taşınmazı yaklaşık 20-25 yıldan fazla süredir aralıksız olarak kullandığı, dava konu yerin imar ihya yönünden zilyetlikle iktisap edilmesi mümkün olan yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, son 20 yılı gösteren … fotoğraflarının incelenmediğini, taşınmazın tarım arazisine dönüşüp dönüşmediği ve zilyetlik süresi tespit edilmeden karar verildiğini, 1985 be 1952 tarihli … fotoğraflarında ise taşınmazın boş olarak göründüğünü, zilyetlik koşullarının oluşmadığını, taşınmazın yüz ölçümü dikkate alındığında vermli bir tarım arazisi olarak kabul edilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro sırasında tespit harici bırakılan çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. “

3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “–Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme
1. Bilindiği üzere, tapuda kayıtlı olmayan bir yerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iktisap edilebilmesi için çekişmeli yerin öncesi itibariyle mülk edinmeye elverişli olması, bu anlamda mera, orman gibi zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olmaması, taşınmazın öncesi imar ihya gerektiren yerlerden ise imar ihyasının tamamlanmasından itibaren kanunda aranan süre boyunca nizasız, fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğin sürdürülmesi gerekmektedir. İddia eden taraf kendi yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğunu her türlü duraksamadan uzak biçimde, bilimsel verilere dayalı deliller ile ispatla mükelleftir.

2. Somut olaya gelince, Mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır.

Şöyle ki, hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmaz üzerine çeşitli cins ve yaşta ağaçların dikildiği ifade edilmiş ise de taşınmaz üzerinde yer alan ağaçların yaşları itibariyle zilyetlikle iktisap süresini ispata elverişli olmadıkları anlaşıldığı halde, bu bölümlerin niteliği, öncesinden itibaren kullanım şekli ve süresi hususlarında dosyadaki tereddütleri ortadan kaldıracak şekilde kanaat belirtilmemiş, taşınmazın mevcut toprak yapısı ve eğiminin tarımsal niteliği üzerindeki etkisi tartışılmamış, zilyetliğin süresi ve imar ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve imar ihyadan sonra zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü hususunda yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilmiş, öte yandan bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi … fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde anılan ziraat bilirkişi raporunda … fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, bu hususta ehil olmayan orman mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapora itibar edilmiştir. Kaldı ki orman bilirkişisinin raporunda da 1952 ve 1985 tarihli … fotoğraflarında orman ağacı bulunmayan boş alanda yer aldığı belirtilmiş olup bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez.

3. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaza ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin … fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek çekişmeli taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait … fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle belirlenmeli, aktarılan dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bulunan tüm … fotoğrafları getirtilerek) stereoskopik … fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalıdır.

4. Dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, bitki örtüsünü, imar-ihyayı gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı tarihi, hangi faaliyetler ile imar ve ihya işlemi yapıldığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, taşınmazın eğimi ve taşlılık durumunu özellikle inceleyip mevcut haliyle tarım arazisi niteliğinde kabul edilip edilmeyeceğini değerlendirecek biçimde, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, önceki bilirkişi raporunu irdeler ve çelişkileri giderir mahiyette ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, uydu ve … fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde; teknik bilirkişiden ise keşfi takibe ve denetlemeye elverişli biçimde, krokili rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görülmüştür.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.