Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/545 E. 2021/2071 K. 07.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/545
KARAR NO : 2021/2071
KARAR TARİHİ : 07.04.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, … 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/211 E- 2006/45 K sayılı veraset ilamında; kök mirasbırakan …’nin mirasçıları olarak sağ kalan eşi … ile murisin ana baba bir kardeşi …’un ölmüş olması nedeni ile çocukları… ve …’ın, murisin baba bir ana ayrı kardeşi …nin ölmüş olması nedeni ile çocukları … ve …. ile murisin baba bir ana ayrı kardeşi …’un vefatı nedeni ile onun evlatlığı olan …’un yer aldığını, oysa murisin ana baba bir kardeşi olan …’un ölümü ile geriye çocukları olan davalılar …, …. ve…nin kaldığı yönündeki hükmün gerçeğe aykırı olduğunu, zira kendisinin de … ‘un çocuklarından biri olduğunu ve veraset ilamında yer almadığını, olayı öğrenir öğrenmez .. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/953 E sayılı dosyası ile doğru veraset ilamının alınabilmesi için hasımlı veraset ilamı davası açarak Beyoğlu 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/211 E – 2006/45 K veraset ilamının iptalini talep ettiğini, açılan davanın halen derdest olduğunu, davalıların gerçeğe aykırı veraset ilamı ile murisin adına kayıtlı 370 ada 156 parsel sayılı taşınmazdaki 10 nolu daireyi, 4 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki 18 nolu daireyi, 934 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 1 ve 2 nolu tripleks villaları, diğer mirasçılar ile birlikte kendi adlarına intikal ettirdiklerini, bu gerçeğe aykırı veraset ilamı ile yapılan intikal işlemleri neticesinde kendisine isabet etmesi gereken payın kardeşleri olan davalılar üzerine kaldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde kendisine ait olması gereken hisselerinin rayiç bedellerinin tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, intikal işleminde kullanılan veraset ilamında davacının mirasçı olarak yer almamasında kendilerinin bir kusurunun olmadığını, mirasçılık belgeleri iptal edilmeden davacının hak sahibi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, muristen intikal eden dört parça taşınmazın davalılarca ilk alınan veraset ilamı gereğince adlarına intikallerinin yapıldığı ve üçüncü kişilere satıldığı gerekçesi ile davanın bedel yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılardan …ve … vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.11.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat gelmedi, asil davalı … geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı … vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ketmi verese olgusu tespit edilmek suretiyle yazılı şekilde davalılar hakkında tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar Remzi ve Ümmügülsülsüm’ün bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak, hükmedilen tazminat miktarının miras payları eşit olan davalılardan eşit oranda alınmasına karar verilmesi gerekirken müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1. bendindeki “… müştereken ve müteselsilen… ” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine “… eşit olarak…” ibaresinin yazılmasına, davalılar Remzi ve Ümmügülsüm’ün bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.