Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/5427 E. 2022/8579 K. 29.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5427
KARAR NO : 2022/8579
KARAR TARİHİ : 29.12.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonucunda; Yerel Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Hazine vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi;
I. DAVA
Davacı, Hisarcık ilçesi, Kurtdere köyünde bulunan 169 ada 18 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının 40-50 yıl önce belirlendiğini, üzerinde 40-50 yıllık meyve ağaçları bulunduğunu, 25,33 m2 lik kendisine ait sınır içinde kalan kısmın kadastro çalışmaları sırasında yol olarak gösterildiğini ileri sürerek, 25,33 m2 lik kısmın adına kayıtlı 169 ada 18 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine, dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında kadimden beri yol olması sebebiyle tespit harici bırakılan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı köy tüzel kişiliği cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Emet Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/282 E. 2015/192 K. sayılı kararıyla;kadastro çalışmalarında yol olarak tespit harici bırakılan dava konusu taşınmaz üzerinde davacının 20 yıla ulaşan zilyetlik iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.07.2018 tarihli 2016/1904 E., 2018/4629 K. sayılı kararıyla “…Hal böyle olunca; öncelikle TMK’nın 713/4-5 maddeleri gereğince gerekli yerel ve gazete ilanları yapılmalı, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu katılımı ile taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşif sırasında komşu taşınmazlarla mukayeseli mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmaz çevresinde bulunan duvarın kim tarafından ne zaman yapıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalıdır. Keşfe katılacak 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, taşınmaz üzerindeki ağaçların cinsi, adedi ve yaşı, taşınmazın imar-ihya edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, taşınmaz üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığı ve taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, sınırındaki taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; taşınmaz ve çevresini tüm yönleriyle gösterecek şekilde taşınmaz ve çevresinin yakın plan fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli ve keşfi izlemeye imkan verir rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek dava tarihine kadar 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşmiş olup olmadığı değerlendirilmeli, bundan sonra tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir…”gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 14.03.2019 tarihli ve 2018/210 E., 2019/116 K. sayılı kararıyla; davacı lehine kazanma koşulları oluştuğundan, fen bilirkişisinin 23.11.2018 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 22.89 m2′ ile (B) harfi ile gösterilen 1,17 m2’lik tapulama harici yerin, davacıya ait aynı yerde kayıtlı 169 ada 18 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle adına tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında, kadim yol boşluğu olarak tespit dışı bırakıldığı açık olmasına rağmen, uzun yıllardır davacıya ait olduğunun kabul edilmiş olmasının yasaya aykırı olduğunu, keşif sonucu düzenlenen raporların taşınmazın fiili durumuna uygun olmadığını, mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun;
713/1. maddesi şöyledir:
“Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun;
17. maddesi şöyledir:
“Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’
14. maddesi şöyledir:
“Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.3. Değerlendirme
Kadastro sonucu Hisarcık ilçesi, Kurtdere köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmaz 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları esnasında yol olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılmıştır.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, bozma kararı uyarınca işlem yapılarak (IV/3.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.