Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/5254 E. 2022/7780 K. 28.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5254
KARAR NO : 2022/7780
KARAR TARİHİ : 28.11.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen karar süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; …. ilçesi, …. köyünde bulunan 236 ada 18 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde kalan ve üzerinde tuvalet ve odunluk bulunan taşınmazın müvekkillerinin anneleri …..’dan miras kaldığını belirterek davalı … adına kayıtlı 236 ada 18 parsel sayılı taşınmazın ½ payına ilişkin tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına hisseleri oranında tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kendilerine babalarından intikal ettiğini, ayrıca 18 parsel içerisinde tahminen 30-40 m2 yeri davacı …’dan para ile satın aldığını, davanın tamamen yersiz olduğunu, kardeşi ve diğer paydaş Muzaffer aleyhine de aynı şekilde Yusufeli Sulh Hukuk Mahkemesine açılan davanın reddedildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/03/2013 tarihli ve 2012/86 E. 2013/25 K. sayılı kararıyla; çekişmeli parsel ile ilgili dava konusunun ve taraflarının aynı olduğu derdest Yusufeli Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyası kesinleşmeden dava açıldığından HMK’nın 114/1-ı ve 115/1-2. maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17/04/2017 tarihli ve 2015/7837 E., 2017/2493 K. sayılı kararıyla; 6100 sayılı HMK’nın 114/ı maddesinde; “Aynı davanın daha önceden açılmış olması ve halen görülmekte olması”, teknik ifade ile “derdestlik” dava şartı olarak düzenlenmiş olup bu şartın oluşması için görülmekte olan dava ile tarafları ve konusu aynı olan bir davanın daha görülüyor olması gerektiği, ne var ki; dava konusu 236 ada 18 parsel sayılı taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine tabi olarak 1/2 hisse ile ….. ve … (….) adlarına tespit edilmiş olup; bu nitelikteki taşınmazlarda paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaması karşısında her paydaş hakkında ayrı ayrı dava açılmasının mümkün olduğu somut olayda da; davacı tarafından her bir paydaş hakkında ayrı ayrı dava açıldığının anlaşılmasına göre, HMK’nın 114. maddesi anlamında derdestliğin gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği hal böyle olunca; Mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/01/2021 tarihli ve 2020/128 E. 2021/4 K. sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamı, dinlenen mahalli bilirkişiler, tanık beyanları ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; taşınmazın zilyetlik hükümlerine göre ½ payının davalı … adına tespit ve tescil edildiği, …..’un mirasçılarının köyden gideli 35-40 yıl olduğu, son birkaç yıla kadar da köye hiç gelmedikleri, 1985 yılından bu yana davacının kardeşi Muzaffer Şimşir’in dava konusu yeri kullandığı, davalının yirmi yıllık nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetlik süresinin kadastro tespit tarihinde dolduğu, Yusufeli Sulh Hukuk Mahkemesinin 16/04/2012 tarihli 2010/96 Esas 2012/131 Karar sayılı kesinleşen kararı da göz önünde bulundurulduğunda, davalı adına tapu kaydı oluşturulmasının doğru olduğu belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; mahallinde yapılan keşifte alınan beyanlarda dava konusu taşınmazın davalılara emanet olarak bırakıldığının belirtildiği, davalı lehine 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmamış olduğunu belirterek, Mahkeme kararını bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı olan 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.