Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/4790 E. 2022/5279 K. 29.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4790
KARAR NO : 2022/5279
KARAR TARİHİ : 29.06.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tespit harici bırakılan taşınmazın tescili ile tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin kararın, süresi içinde davacı … vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle, yörede yapılan kadastro çalışmaları sonucu tapu kaydı nedeni ile petrol hattı vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilen 78 parsel sayılı taşınmazın yüz ölçümünün eksik yazıldığını ve bu eksikliğin 53.37 metrekarelik kısmının bitişikte bulunan 392 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığını, 189.86 metrekarelik kısmının ise tespit harici bırakılan kısım içerisinde kaldığını ileri sürerek, bu kısımların Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı TCDD vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirterek, davanın reddini talep savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/12/2013 tarihli 2013/254 Esas 2013/704 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulüne, çekişmeli 392 parsel sayılı taşınmazda 14.11.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 53,37 m2’lik kısmın tapu kaydının iptali ve Hazine adına kayıt ve tesciline, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen tescil harici bırakılan alanın 189,86 m2’lik kısmın davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Devlet Demir Yolları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 21/03/2018 tarihli ve 2018/98 Esas 2018/1984 Karar sayılı kararı ile çekişmeli 392 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 1984 yılında kesinleştiğini, davacı Hazinenin tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tescil edilen 78 parsel sayılı taşınmazın yüz ölçümünün eksik tespit edildiği iddiası ile 24.05.2001 tarihinde dava açtığını, bu sebeple davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesi gereği hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerektiğini belirtilerek” mahkeme kararı bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/02/2020 tarihli 2019/136 Esas 2020/85 Karar sayılı kararı ile davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı … vekili temyiz dilekçesinde özetle, dosyada hak düşürücü sürenin uygulanamayacağını, Mahkemenin bozmadan önceki kararında dava konusu olan tespit harici bırakılan kısım hakkında kabul kararı verildiği halde ve bu kısım temyize konu olmadan kesinleştiği halde Mahkemece verilen bozma kararından sonra bu kısım hakkında herhangi bir karar verilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.
6.3. Değerlendirme
3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur.
Çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 1984 ile davanın açıldığı 2001 yılları arasında 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna göre, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Hazinenin temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı … vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.