YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4653
KARAR NO : 2022/4671
KARAR TARİHİ : 09.06.2022
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 8. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : ANTALYA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalılar Hazine ve Konyaaltı Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı … Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Konyaaltı ilçesi Yarbaşçandır Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1982 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında çalılık olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Hazine vekili, taşınmazın zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı … Belediye Başkanlığı vekili, dava konusu yerin eski çay yatağında olduğunu ve kadastro tespiti sırasında çay yatağı olması nedeniyle tespit dışı bırakıldığını, 4721 sayılı TMK’nın 715.maddesine göre eski çay yataklarının kazandırıcı zamanaşımı ile iktisabının mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
3.Davalı … vekili, davanın usul ve esas yönünden reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 3402 sayılı Yasanın 14. ve 17. maddeleri ile TMK’nın 713/1 maddesi uyarınca zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1780,92 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı … Belediye Başkanlığı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
2.İstinaf Nedenleri
2.1.Davalı Hazine vekili, kadastro çalışmaları sonucunda taşlık, çalılık olarak belirtilerek tespit harici bırakılan dava konusu taşınmazın davacı tarafından Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17.maddelerinde öngörülen zilyetlikle ve imar ihya ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiğinin ispatlanamaması nedeniyle kararın hatalı ve eksik inceleme sonucu verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve A harfiyle gösterilen taşınmaza ilişkin davanın reddiyle TMK’nın 713/6 maddesi gereği hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2.2.Davalı … Belediye Başkanlığı vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufunda kalan yerlerden olduğunu, TMK’nın 715. maddesinin son fıkrasına göre sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait malların kazanılması, bakımı, korunması, işletilmesi ve kullanılmasının özel hükümlere tabi olduğunu, dava konusu taşınmazın eski çay yatağında olduğunu ve kadastro tespiti sırasında eski çay yatağı olması nedeniyle tespit dışı bırakıldığını, bu tür taşınmazların Devlete kalan taşınmazlardan olduğunu, kazandırıcı zamanaşımı ile iktisabının mümkün olmadığını, taşınmazın imar ve ihya şartlarının tamamlanmadığını, tescil şartlarının oluşmadığını ileri sürmüştür.
3. Gerekçe ve Sonuç
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesinin 24.12.2019 tarihli ve 2019/689 Esas, 2019/1025 Karar sayılı kararıyla, fen bilirkişi raporunda ve ekli krokide A harfiyle gösterilen 1.780,92 m² yüzölçümlü taşınmazın 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesinde ve TMK’nın 713. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu belirlenerek davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı … Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Temyiz Nedenleri
2.1.Davalı Hazine vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmiştir.
2.2.Davalı … Belediye Başkanlığı vekili, taşınmazın zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, davacı yararına tescil şartlarının da oluşmadığını ileri sürmüştür.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ve 17. maddesinde, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.”
3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
hükümleri düzenlenmiştir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1.Hemen belirtmek gerekir ki, bir taşınmazın geçmişteki niteliği ile kullanım şekli ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olup, dava tarihten 15-20-25 yıl öncesine ait farklı evrelerde çekilmiş en az üç adet steroskopik hava fotoğrafının jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye incelettirilmesi ve çekişmeli taşınmazın fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki nitelik ve kullanım durumunun belirlenmesi gerekirken, hava fotoğrafından yöntemine uygun şekilde ve yeteri kadar yararlanılmamıştır.
3.3.2.Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece çekişmeli taşınmaza ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre taşınmaza ait tüm hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden celp edilerek dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanakları ile dayanak belgeleri getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, yöreyi iyi bilen, tarafsız ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile bir fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, evveliyatı itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı, mevcut ise hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmaz imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve imar- ihyanın ne zaman tamamlandığı, davacının çekişmeli bölüm üzerinde ne şekilde tasarrufta bulunduğu hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde yöntemine uygun şekilde çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; özellikle taşınmaza komşu 93 parsel sayılı taşınmaza uygulanan tapu kaydının taşınmazı ne okuduğu üzerinde durulmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, dosya arasına getirtilen tüm hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi suretiyle, çekişmeli taşınmazın fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki niteliği, kullanım şekli ve imar-ihya çalışmalarının tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden, taşınmazın yeri mahkeme ve Yargıtay denetimine açık şekilde belirlenerek, krokide işaretlenmek suretiyle, keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; bu şekilde dava tarihi itibariyle davacı yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddelerinde yazılı imar-ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde saptanmalıdır.
3.3.3.Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine ve davalı … Belediye Başkanlığının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nin 371/1-ç maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.