YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4541
KARAR NO : 2022/3607
KARAR TARİHİ : 28.04.2022
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : KAYSERİ 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı … vekilinin istinafı üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince verilen, davalı Hazinenin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar, davalı … vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yevmiye no: 6, cilt no: 33, sayfa no: 1, sıra no: 2’de kayıtlı 5.560,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazın maliki olduğunu, kadastro tespiti sırasında söz konusu taşınmazın 2.470,00 metrekarelik kısmının 611 ada 162 parsel numarasıyla müvekkili adına tespit ve tescil edildiğini, 3.153,00 metrekarelik kısmının ise Hazine adına kayıtlı dava konusu 611 ada 345 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığını ileri sürerek, 611 ada 345 parsel sayılı taşınmazın 3.153,00 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Hazine adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazda, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunun Mahkemece araştırılması ve yapılacak yargılama sonunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/05/2019 tarihli ve 2012/374 Esas, 2019/188 Karar sayılı kararıyla; davacının 20/03/1992 tarihli 2 sıra numaralı, tescil ilamıyla oluşan tapu kaydına dayanarak eldeki davayı açtığı, tapu kaydının krokisi koordinatlı olmadığından dolayı 3402 sayılı Yasa’nın 20/A maddesi uyarınca mahalline uygulanma kabliyetinin bulunmadığı, tapu kaydının “öz” ve “dağ” hudutları itibariyle miktarıyla geçerli olduğu ve kaydın miktarı itibariyle, dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.152,17 metrekrelik bölümünü kapsadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, dava konusu 611 ada 345 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi … tarafından düzenlenen 20/05/2019 tarihli ek rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3.152,17 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ifraz edilerek, ifraz edilen bu bölümün tapu kaydının iptali ile davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığını, dava konusu taşınmazın ham toprak vasfında olup, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, bu tür yerlerin zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, davacı lehine dava konusu taşınmazda zilyetlikle iktisap koşularının oluşmadığını, davacının dayandığı tapu kaydının da taşınmazı kapsamadığını beyan ederek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 12/03/2020 tarihli ve 2019/1847 Esas – 2020/375 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 611 ada 345 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi tarafından düzenlenen 20/05/2019 tarihli ek rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3.152,17 metrekarelik bölümünün, Hazine’nin de davalı olarak taraf olduğu ve bu nedenle kesin hüküm teşkil etmesi nedeniyle davalı Hazineyi de bağlayan Felahiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/05/1991 tarihli 1988/17 Esas – 19991/52 Karar sayılı hükmen tescil ilamı ile oluşan 20/03/1992 tarihli 2 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığının anlaşıldığı, açıklanan nedenlerle, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/05/2019 tarihli ve 2012/374 Esas – 2019/188 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı …’nin istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde, davalı … vekili tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin karar vermek için yeterli olmadığını, dava konusu taşınmazın ham toprak vasfında olup, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, bu tür yerlerin zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, davacı lehine dava konusu taşınmazda zilyetlikle iktisap koşularının oluşmadığını, davacının dayandığı tapu kaydının da taşınmazı kapsamadığını beyan ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Kayseri/ Özvatan/ Bahçelievler Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 611 ada 345 parsel sayılı 51.890,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olmakla ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Aynı çalışma alanında bulunan dava dışı 611 ada 162 parsel sayılı 2.407,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 20/03/1992 tarihli 2 sıra numaralı tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı … adına tespit ve tescil edilmiştir.
Dava; tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi ise şöyledir.
“Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;
A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.
B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.
C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.
D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.
Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14. ve 17. madde hükümleri uygulanır.”
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın (IV/3) numaralı paragrafında yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davalı …’den harç alınmasına yer olmadığına, 28/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.