YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4432
KARAR NO : 2022/3771
KARAR TARİHİ : 10.05.2022
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında asıl ve birleştirilen dava ile görülen tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, Yerel Mahkemece uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacı vekili; müvekkilinin dava konusu taşınmaz üzerinde bir bina daha yaptığını, bir kısım davalıların taşınmaz mülkiyetinin …’a ait olduğu gerekçesi ile itiraz ettiğini ve 2005/133 Esas numarası ile mülkiyet tespit davası açıldığını, bu dava neticesinde dava konusu taşınmazın bir kısmının müvekkili adına, diğer kısmında bulunan ahşap evin senetsizden ve 20 yıldan fazladır nizasız ve fazılasız kullanım gerekçesi ile … köyü 102 ada 1 parsel olarak … adına tespit ve tescil edildiğini, yolsuz ve hukuka aykırı yapılan bu tescile itiraz süresi dolduğundan iş bu davayı açtıklarını, bu nedenle … köyü 102 ada 1 (110 ada 13 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, taşınmaz üzerindeki yapıların 2005/133 Esas sayılı davanın neticesi de dikkate alınarak müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
2. Birleştirilen davada davacı vekili, çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın … tarafından önce …’ya, …’nın da davalı …’a muvazaalı olarak devrettiğini, bu nedenle …köyü 102 ada 1 parsel sayılı (yeni 110 ada 13 parsel) taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, taşınmaz üzerindeki yapıların 2005/133 Esas sayılı davanın neticesi de dikkate alınarak müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Birleştirilen davada davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının taraf sıfatının bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, davalının iktisabının iyiniyetli olduğunu, taşınmazı …’dan satın aldığını, taşınmazın mülkiyetini kazanmış olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, dava konusu taşınmazın muris …’dan kaldığı murisin hayatta iken çocukları arasında taksim yapmadığı, mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişi ve bir kısım tanıklar da taşınmazın …’dan kaldığını ve murisin sağlığında taksim yapmadığını, …’un da taşınmazı satmasını gerektiren bir durum olmadığını beyan ettikleri, yine mahalli bilirkişiler ve davalı tanıklarınca bu taşınmazın tarafların murisine ait olduğunun beyan edilmiş olması, muris tarafından sağlar arası tasarrufta bulunulduğuna dair davalı tarafça sunulmuş delil bulunmaması karşısında taşınmazların tereke malı olduğu, bu yönüyle davacının tereke malı olan taşınmazlarda miras payı oranında hak sahibi olduğu, yeni malike karşı tapu iptal tescil davası açmak suretiyle seçimlik hakkını kullandığı gerekçesiyle, davalı …’a karşı açılan davanın husumetten reddine, davalı …’a karşı açılan davanın kısmen kabulüne çekişmeli 110 ada 13 no.lu taşınmazın tapu kaydının iptaliyle veraset ilamı uyarınca 3360/53760 hissenin davacı … oğlu … adına, bakiye 50400/53760 hissesinin … adına kayıt ve tesciline, davaya konu taşınmaz üzerindeki yapıların (muhdesatın) mülkiyetinin tespitine yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ile davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesinin 24/06/2019 tarih 2016/10016 E. 2019/4704 K. sayılı kararıyla, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı … vekilinin tüm, davacı … vekilinin ise sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise; bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği, taşınmaz başında yapılan keşifte alınan beyanlara ve dosya kapsamına göre taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı betonarme binanın kadastro tespitinden önce davacı … tarafından yapıldığının belirlenmesi karşısında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2. maddesi gereğince sözü edilen muhdesatın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile bu yöndeki (muhdesat şerhi istemine yönelik) davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
3. Bozmaya Uyularak Verilen Mahkeme Kararı
Mahkemenin 06/02/2020 tarih 2029/314 E. 2020/47 K. sayılı kararıyla, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceğinin hükme bağlandığı, davacının yeni malike karşı tapu iptal tescil davası açmak suretiyle seçimlik hakkını kullandığı gerekçesiyle, davacı tarafından davalı …’a karşı açılan davanın husumetten reddine, birleştirilen davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 110 ada 13 no.lu taşınmazın tapu kaydının iptaliyle veraset ilamı uyarınca 50400/53760 hissesinin … oğlu … adına kayıt ve tesciline, bakiye 3360/53760 hissesinin davacı … mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, davaya konu 110 ada 13 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine “Taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı betonarme bina 1956 doğumlu … oğlu …’a aittir.” şerhinin yazılmasına karar verilmiştir.
4.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama devam ederken davacı …’un vefat ettiğini, davacı vekili tarafından davacının mirasçılarını gösterir veraset ilamı dosyaya ibraz edilerek mirasçılarına ait vekaletnamenin dosyaya sunulduğunu, hal böyle iken gerekçeli kararda davacı olarak mirasçılarının değil de …’un gösterilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde daha önce mevcut olup muris …’den kalan eski evde davalı …’un yaşadığını, davanın taraflarının farklı yerlerde ayrı evlerde yaşadıklarını, afet kadastrosu işleminin yapıldığı 2001 yılına kadar dava konusu taşınmaz üzerinde zilyet olan kişinin davalı … olduğunu, yanında engelli oğlu Ali ile birlikte yaşadığını, davacı …’ın 1999 depreminden sonra 2002-2003 yıllarında eski evin enkazını kaldırarak yeni ev inşa etmesinden sonra bu yeni evde bir süre annesi davalı … ile birlikte yaşadığını, o tarihe kadar taşınmaz üzerinde zilyet olanın bizzat davalı … olduğunu öne sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı açılan tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1.Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesinde – Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
6.2.2.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2 maddesinde “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir. “
6.2.3.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 125/1 maddesinde (1) Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde dava davacı lehine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.(1) b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.” hükümlerine yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı …’un yargılama sırasında ölmesine rağmen, mirasçıları Hanide Yanbul, Sema Bektaş, Zeynep Başoğlu, Ömer Yanbul, Azime Küler ve … Aydın Yanbul’un karar başlığında gösterilmemiş olmalarının mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olduğu gözetildiğinde, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden birleştirilen davada davalı …’dan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.