Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/4259 E. 2022/2605 K. 30.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4259
KARAR NO : 2022/2605
KARAR TARİHİ : 30.03.2022

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, davacıların Kocaeli ili, Karamürsel ilçesi, … Mahallesi, cilt:30, aile sıra:103, birey sıra:8’de 34591869780 TC. kimlik no.lu olarak nüfusa yazımlı iken 01/09/1973 tarihinde vefat eden … …’ın mirasçısı olduğunu, davalıların ise İstanbul ili, Şile ilçesi, Yeniköy Mahallesi cilt:20, aile sıra:1, birey sıra:58’de … T.C kimlik no.lu olarak nüfusa kayıtlı 13/01/2007 tarihinde vefat eden … …’nın mirasçıları olduğunu, davaya konu parselin kadastro tespitinin yapıldığı 1956 yılından bugüne vekil edenlerinin annesi … ve babası … tarafından; vefatlarından sonra ise davacılar tarafından malik sıfatı ile nizasız fasılasız kullanıldığını, Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesinin 15/06/2009 tarihli ve 2009/385 Esas 2009/382 Karar sayılı … …’a ait mirasçılık belgesindeki miras paylarına göre adlarına intikal için Karamürsel Tapu Müdürlüğüne 2010 yılında başvurduklarında taşınmazdaki malik adının anneleri olan “…” yerine “…” olduğundan dolayı intikal işlemlerini yaptıramadıklarını, mirasçılardan … …’ın Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/59 Esas sayılı dosyası üzerinden taşınmazın malikler hanesindeki … isminin … olarak düzeltilmesi için dava açtığını, Mahkemece (eski) 68 parsel sayılı taşınmazın maliki hanesinde yer olan … kızı … …’ın … olan adının … olarak düzeltilmesine karar verildiğini ileri sürerek, davalıların miras bırakanı … … adına olan tapu kaydının iptali ile mirasçılık belgesindeki payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.07.2018 tarihli 2016/348 Esas, 2018/256 Karar sayılı kararıyla, dava konusu Kocaeli ili, Karamürsel ilçesi, … Mah. 122 ada 36 parsel (eski 68 parsel) sayılı taşınmazın ilk tesis kadastrosunun 1957 yılında yapılmış olduğu, 30/06/1957 tarihinde kesin askıya çıkarılıp, 30/07/1957 tarihinde askıdan inerek 31/07/1957 tarihinde kesinleştiği, tutanağın kesinleştiği tarihten bu davanın açıldığı tarihe kadar Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, dava konusu taşınmazın aslında davacıların murisi olan … … adına tespitinin yapılması gerekirken isim yanlışlığı yapılarak nüfus kayıtlarında olmayan … … adına tespit yapıldığı yani kadastro tespiti sırasında maddi hata yapıldığının iddia edildiği, bu halde Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesinde öngörülen hak düşürücü süre uygulanmaz ise de, dosya arasında yer alan Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/398 Esas 2014/544 Karar sayılı kararından da anlaşılacağı üzere tapu maliki … … ile aynı adı taşıyan ve davacıların murisi olan … kızı … …’ın kardeşi olan müteveffa … … adlı bir şahsın bulunduğu dava konusu taşınmazın kadastro tespitine esas alınan 1945 tarihli 58 cilt 5 sayfa ve 29 sıra numaralı tapu kaydında bu şahsın adının davacıların murisi olan … … ile birlikte yer aldığı, dava konusu taşınmazın da bu kayda uygun olarak davalıların murisi … … adına tespit edildiği, tespit sırasında herhangi bir maddi hatanın yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak kadastro tespiti sırasında yapılan maddi hatanın ortada olduğunu, hak düşürücü sürenin söz konusu olamayacağını, mahkemece TMK’nın 713/2 maddesi uyarınca tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğinin gözetilmediğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesi’nin 21/11/2019 tarihli, 2018/2184 Esas, 2019/1735 Karar sayılı kararıyla, taşınmazın tescil edildiği 31/07/1957 tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıldan fazla zaman geçtiği, bu durumda davanın açıldığı tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin ve aynı Kanun’un geçici 4. maddesinde belirtilen sürenin geçirilmiş olduğu, … ile …’nin aynı kişiler olup olmadığının isim düzeltimine ilişkin davada tartışıldığı ve davanın retle sonuçlandığının anlaşıldığı, bundan ayrı yargılama aşamasında dayanılmayan TMK’nın 713/2. maddesi uyarınca mülk edinme nedenine ilişkin talebin istinaf aşamasında değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, temyiz dilekçesinde özetle; tapunun hukuki değerini yitirmesi nedeniyle hak düşürücü sürenin söz konusu olamayacağını, isim düzeltilmesi davasında tartışıldığına ilişkin gerekçenin yerinde olmadığını, dava dilekçelerinin 7/d bendinde TMK’nın 713/2 maddesi kapsamında talepte bulunduklarının açık olduğunu, HMK’nın 26/2 kapsamında hakimin Türk Hukukunu resen uygulaması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3.Gerekçe
3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Kocaeli ili, Karamürsel ilçesi, … köyü çalışma alanında bulunan 68 parsel sayılı ve 11.130,00 metrekare yüzölçümündeki tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar murisi … … adına tespit ve tespite itiraz edilmeksizin 31.07.1957 tarihinde tescil edilmiş, bilahare yörede yapılan 22/A çalışmaları kapsamında tarla vasfıyla 11.102,53 m2 olarak 102 ada 36 parsel numarasıyla kaydedilmiştir.
Dava, kadastro tespitinden önceki nedenlere dayalı tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
3.2.İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”,
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” düzenlemeleri yer almaktadır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (III.) no.lu bendinde yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesine, kararın (IV./3.) no.lu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 30/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.