Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/4238 E. 2022/2200 K. 17.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4238
KARAR NO : 2022/2200
KARAR TARİHİ : 17.03.2022

MAHKEMESİ : DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen kadastro sırasında tespit dışı bırakılan taşınmaz hakkında tescil istekli açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, davalı Hazinenin karşı tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekilinin istinaf talebi üzerine, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz isteğinde bulunulduğu anlaşıldığından, dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; kadastro sırasında tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazı imar ve ihya ederek nizasız ve fasılasız kanunda aranan süre boyunca zilyet ettiği iddiasıyla, taşınmazın adına tapuya kayıt tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine, nizalı taşınmazın niteliği gereği özel mülkiyete konu olmayacak, taşlık, kayalık ve kıraç vasıfta olduğunu, imar ve ihya yolu ile mülkiyet kazanımı için imar ve ihyanın tamamlanmasının üzerinden en az 20 yıllık zilyetliğin geçmiş olması ve bu hususun ispatlanması gerektiğini, dava konusu yerin 3402 sayılı Kanun’un 16/c ve 17. maddelerine göre Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu ve özel mülkiyete konu olamayacağını, dosya arasına getirtilecek hava fotoğraflarının ve memleket haritalarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenmesi halinde taşınmazın davacı tarafın zilyet ve tasarrufunda olmayan ve niteliği gereği de zilyet tasarrufuna müsait olmadığının anlaşılacağını, bu nedenle davanın reddi ile dava konusu taşınmazın Türk Medeni Kanunu’nun 713/. maddesi gereğince Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.10.2019 tarihli ve 2018/153 E., 2019/495 K. sayılı kararıyla; davacı yararına iktisap koşullarının oluşmadığı belirtilerek, davacı yanın davasının reddine, TMK’nın 713/6 maddesi uyarınca Hazinenin karşı tescil isteğinin kabulü ile teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 20.111,75 metrekare, (B) harfi ile gösterilen 680,40 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 994,26 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazların tek parça olarak Hazine adına tesciline,tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı istinaf dilekçesinde, Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, bu nedenle imar-ihya ve zilyetlik hususunda ek rapor aldırılmasını talep ettiklerini ancak Mahkemece taleplerinin reddedildiğini, Yerel Mahkemece verilen kararın eksik incelemeye dayandığı, usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.01.2020 tarihli ve 2020/21 E., 2020/28 K. sayılı kararıyla; dava konusu edilen taşınmaz bölümlerinin tesis kadastrosu sırasında, 766 sayılı Yasa’nın 2. maddesi kapsamında tapulama harici bırakılarak haklarında tutanak düzenlenmediği, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişinin 1984 ve 2002 tarihli hava fotoğrafları üzerinden yaptığı değerlendirmede, teknik bilirkişi krokisinde (A), (B) ve (C) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümlerinde tarımsal faaliyet bulunmadığının belirlendiği, davacının ekonomik amacına uygun zilyetliğinin bulunmadığı, TMK’nın 713. maddesinde ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddesinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı şartlarının davacı yararına gerçekleşmediği, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde, Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, bu nedenle imar ihya ve zilyetlik hususunda ek rapor aldırılmasını talep ettiklerini ancak Mahkemece taleplerinin reddedildiğini, Yerel Mahkemece verilen kararın eksik incelemeye dayandığını, usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro sırasında “taşlık” vasfıyla tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili isteğinden ibarettir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın (III.) no.lu paragrafında yer verilen İlk Derece Mahkemesinin gerekçesine göre Bölge Adliye Mahkemesince kararın (IV./3.) no.lu bendinde yazılı olduğu üzere karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 17/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.