YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4083
KARAR NO : 2022/1611
KARAR TARİHİ : 28.02.2022
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davada bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Selim ilçesi Benliahmet Köyünde bulunan 182 Ada 18 parsel sayılı taşınmaz ile 201 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davacıların murislerine ait iken davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak kendilerine verilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu her iki parselin de davalının dedesi …’dan intikal ettiğini davalının dedesi olan Hasan’ın bakımını üstlenmiş ve uzun yıllar dedesine bakmış olması nedeniyle bu taşınmazların kendisine kaldığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Selim Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/06/2015 tarihli ve 2015/6 E., 2015/725 K. sayılı kararıyla; 3402 sayılı Yasa’nın 12/3 maddesinde belirtilen 10 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Selim Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutanağında 1982 tarihinde davalının murisi … tarafından haricen davalıya satıldığının belirtildiğini, davalı tarafından muris …’ya uzun yıllar bakılması neticesinde dava konusu taşınmazların kendisine intikal ettiğini söylediğini, oysa …’nın 1992 yılında öldüğünü davacıların şehir dışında olmaları nedeniyle davalının tespitleri lehine yaptırdığını Mahkemenin kararının yerinde olmadığını belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir .
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 21/01/2019 tarihli ve 2016/1447 E., 2019/88 K. sayılı ilamında “Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tapu iptali ve tescil talebine yönelik sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak; davacılar … ve müşterekleri dava
dilekçelerinde, tapu iptali ve tescil talebi ile birlikte ecrimisil talebinde de bulundukları halde, Mahkemece davacıların tapu iptali ve tescil talebi yönünden karar verilmiş olmasına rağmen, ecrimisil talebi yönünden olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olmasının” isabetsizliğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Selim Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Selim Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.10.2019 tarihli ve 2019/39 E., 2019/91 K. sayılı kararıyla; 3402 sayılı Yasa’nın 12/3 maddesinde gösterilen 10 yıllık süre içerisinde açılmadığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle, ecrimisil talep edilebilmesi için öncelikli olarak davacının dava konusu taşınmazda malik olduğunu ispat etmesi gerektiği, eldeki davada davacıların malik olduklarını ispat edemedikleri gerekçesiyle ecrimisil talebine ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Selim Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Selim Asliye Hukuk mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; önceki temyiz itirazlarını tekrar ile Mahkeme kararının yerinde olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil ile ecrimisil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi
6.3. Değerlendirme
6.3.1. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.
6.3.2 Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 26/01/2001 tarihi ile davanın açıldığı 31/12/2014 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur. Öte yandan davacılar taşınmazların maliki olduklarını ispat edememiştir.
6.3.3. Dosya içeriğine toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılmasına göre, kararın (IV./3.) nolu bendinde yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.