YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4018
KARAR NO : 2022/1622
KARAR TARİHİ : 28.02.2022
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında Tortum İlçesi, Serdarlı/Kemalpaşa Mahallesi 468 ada 2 parsel sayılı 578.436,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olup kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmaması nedeniyle ham toprak vasfı ile Maliye Hazinesi adına tespit ve tescil edilmiştir.
I. DAVA
Davacı …, irsen intikale ve çekişmeli taşınmazın zilyetlikle iktisap koşullarının lehine gerçekleştiği iddiasıyla dava açmış, çekişmeli taşınmazın adına tescili talebinde bulunmuştur. Yargılama sırasında …, …, …, … davaya dahil edilmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu ve davacının zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.10.2012 tarihli ve 2011/369 Esas, 2012/243 Karar sayılı kararıyla; davacılar lehlerine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli 468 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 17.07.2012 tarihli fen bilirkişisi krokisinde (I) harfiyle gösterilen kısmının tapusunun iptali ile ayrı bir parsel numarası altında davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairece “Tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının temin edilerek mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, bir jeodezi ve fotogrametri uzmanı ve 3 kişilik ziraat mühendisi kurulu ile keşif icra edilmesi, hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişilere inceleme yaptırılması, 3 kişilik zirai bilirkişi heyetinden çekişmeli taşınmazların toprak yapısı ile komşu parsellerin toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz bölümlerinin tarıma elverişli olup olmadığı konusunda ayrıntılı rapor alınması; rapora taşınmazın tarım arazisi olan ve olmayan bölümleri de işaretlemek suretiyle taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının eklenmesi” gerekçesiyle bozma yapılmıştır.
3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 18.01.2018 tarihli ve 2015/46 Esas, 2018/17 Karar sayılı kararıyla davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 468 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 08.08.2016 tarihli fen krokisinde (I) harfiyle gösterilen 3.405,15 metrekarelik kısmının tapusunun iptali ile ayrı bir parsel numarası altında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir
4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu ve davacı lehine iktisap koşullarının oluşmadığını belirtmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro sırasında devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu gerekçesiyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmaza karşı davacı … ve müşterekleri tarafından zilyetlikle mülk edinme koşullarının lehlerine oluştuğu iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun “Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti” başlıklı 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.’’ Olağanüstü zamanaşımı yolu ile taşınmaz mülkiyetinin kazanılması ve taşınmazın zilyedi adına tespitine ilişkin temel koşulların 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Buna göre; tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmaz, aralıksız ve nizasız yirmi yıllık süreyle malik sıfatı ile elinde bulunduran ve zilyedi olan kişi adına tespit ve tescil edilecektir.
6.2.2 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “– Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.’’
6.2.3 Zilyetlik, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 973. maddesinde, “Bir şey üzerinde fiilî hâkimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir. Taşınmaz üzerindeki irtifak haklarında ve taşınmaz yüklerinde hakkın fiilen kullanılması zilyetlik sayılır” şeklinde tanımlanmıştır. Bir şeye malik olmayan kimsenin zilyetliği zamanla o şeyin mülkiyetinin kazanılmasını sağlayabilir. Mülkiyetin kazanılma sebeplerinden biri olan zilyetliğin konusu ancak maddi şeylerdir. Zilyetliğin tanımında da görüleceği gibi, zilyetlik olması için bir şeyin bulunması ve ayrıca o şey üzerinde fiili hâkimiyetin kurulması ve kullanılması gerekir (İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.12.1998 tarihli ve 1996/4 E., 1998/3 K. sayılı kararı).
6.2.4 Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi gereğince zilyedi lehine taşınmazın tespiti koşullarına ilişkin yapılan açıklamaların yanında, 3402 sayılı Kanun’un “Hazine adına tespit” başlıklı 18. maddesinde;
“Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur.
Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez” hükmüne yer verilmiştir.
6.2.5 3402 sayılı Kanun’un 18. maddesinden önce gelen 13, 14 ve 17. maddelerinde mülkiyet hakkının tespitine ilişkin esaslar düzenlenmiştir. Kanun’un önceki maddelerinde özel veya tüzel kişiler adına taşınmaz malların tespit ve tescil şartlarına yer verilmişken, Kanun’un 18/1. fıkrası ile bunların dışında kalan ve tescile tabi olan malların Hazine adına tespit ve tescil edileceği, diğer bir deyişle özel ve tüzel kişiler lehine iktisap şartları oluşmayan malların Hazineye ait olması esası getirilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında ise kamunun yararlanmasına mahsus orta malları ile hizmet mallarının (3402 sayılı Kanun’un m. 16/1), ormanların (6831 sayılı Orman Kanunu m. 1 vd), devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da (TMK’nın m.715) kamu hizmetine tahsis edilmeyen yerler ile kanunlar uyarınca Devlete kalan yerlerin olağanüstü zamanaşımı zilyetlik yolu kazanılamayacakları açıkça ifade edilmiştir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Tortum İlçesi, Kemalpaşa Mahallesi çalışma alanında bulunan 468 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ham toprak niteliği ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
6.3.2. Davacılar, çekişmeli taşınmaz bölümü hakkında zilyetlikle mülk edinme koşullarının lehlerine oluştuğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.
6.3.3 Mahkeme tarafından mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi raporları alınmış, tarafların gösterdiği deliller toplanmış ve yazılı şekilde karar verilmiştir.
6.3.4 Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV-3) numaralı bendinde yer verilen Yerel Mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.