Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/40 E. 2021/2250 K. 14.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/40
KARAR NO : 2021/2250
KARAR TARİHİ : 14.04.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-
Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, davalının Espiye Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.01.2002 tarih ve 2002/9 Esas, 2002/11 Karar sayılı hatalı veraset ilamı ile mirasırakan Mustafa Turan’ın tek mirasçısı olarak kabul edilerek Espiye Kadastro Mahkemesinin 1989/22 Esas, 2000/13 Karar sayılı kararı ile dava konusu 175 ada 214 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, veraset ilamının iptali için dava açtığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazın maliki olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı iken 05.03.2002 tarihinde dava dışı ….,…,…,…,..,…,…,…,…,..,…,…,…ve … adına hükmen tescil edildiği, eldeki davanın ise 04.03.2002 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, çekişmeli taşınmazın yargılama sırasında dava dışı kişiler adına tescil edildiği tarihte yürürlükte bulunan HUMK.nun 186. (HMK 125. md.) maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir.
Ne var ki, re’sen gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre, mahkemece davacıya seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulması ve sonucuna göre işlem yapılması gerekirken bu husus göz ardı edilerek sonuca gidilmiştir.
Öte yandan, geri çevirme ile getirtilen Espiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/166 Esas sayılı dosyasında davacının aynı iddia ile kayıt maliklerine karşı da tapu iptal ve tescil istemli dava açtığı anlaşılmakta olup karardan önce yürürlüğe giren HMK’nın 166. maddesi hükmü uyarınca, ayrı ayrı açılan davaların aralarında bağlantı bulunması halinde birleştirilerek görülmeleri mümkündür.
Hal böyle olunca, HMK’nın 125. maddesi ile HMK’nın 166. maddesi uyarınca işlem yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken çekişmeli taşınmazın dava açıldıktan sonra el değiştirdiği ve aynı iddia ile son kayıt maliklerine de aynı istekle dava açıldığı gözetilmeksizin davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru değildir.
Davacının bu yöne değinen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.