YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/350
KARAR NO : 2021/723
KARAR TARİHİ : 10.02.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.11.2020 Salı günü saat 10.00′ da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi …’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı; mirasbırakan annesi …’in maliki olduğu 115 parseldeki 2 no’lu bağımsız bölümünü 01/02/1996 tarihinde davalı oğlu …’e satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, davalı …’in de taşınmazı 28/04/2006 tarihinde kayınbiraderinin eşi olan dava dışı …ya, …’nin de 02/07/2010 tarihinde davalı …’in eşi olan diğer davalı …’e yine satış suretiyle ve muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı taktirde taşınmazın değerinin miras payı oranında tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar; çekişme konusu taşınmazın parasının aslında davalı … tarafından ödendiğini, yurtdışında olması nedeniyle mirasbırakan annesi adına tescil ettirip 1996 yılında da üzerine aldığını, kullandığı kredi nedeniyle banka ile arasında sorun yaşaması üzerine taşınmazlarını 2006 yılında güvendiği akrabasına devretmek zorunda kaldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Dava konusu taşınmazın davalı … tarafından satın alındığı, ancak davalının yurt dışında olması nedeniyle mirasbırakan anneleri adına tescil edildiği, daha sonra gerçek malik Metin’e devredildiği, muris muvazaası iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, davalının inançlı işlem savunması yazılı delille kanıtlanamadığına göre, muris muvazaası yönünden inceleme ve değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak tamamlanan yargılama sonucunda davanın tapu iptali-tescil yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Gerçekten de, dosya içeriğine, toplanan delillere ve hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca yapılan inceleme ve değerlendirme sonucuna göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalıların yerinde görülmeyen öteki temyiz itirazlarının reddine.
Ancak, davaya konu taşınmazın tapusunun davacının payı oranında iptal edilip davacı adına tesciline karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, tapunun tümden iptal edilip davacı ile davalı … adlarına ayrı ayrı tescil kararı verilmesi doğru değildir. Davalıların temyiz itirazı bu nedenden ötürü yerindedir.
Ne var ki; anılan husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının hüküm kısmının 1. paragrafının ″Davanın kabulü ile dava konusu Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, Köşkdağı mahallesi, 477 ada, 115 parsel sayılı taşınmazda mevcut 1. Kat 2 Bağımsız Bölüm nolu mesken nitelikli taşınmazın davalı … adına olan tapu kaydının Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/298 esas, 2012/285 karar sayılı veraset ilamına göre davacı …′in 1/2 miras payı oranında iptali ile adına tesciline, kalan 1/2 payının ise davalı … üzerinde bırakılmasına.″ şeklinde düzeltilmesine ve kararın bu hali ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.