YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3213
KARAR NO : 2021/6007
KARAR TARİHİ : 25.10.2021
MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Dava tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Kadastro sonucu satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Yüksekova İlçesi Gürdere Köyü çalışma alanında bulunan … ada … parsel sayılı 11.902,17 yüzölçümündeki taşınmaz davalı …, … ada … parsel sayılı 3.254,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalılar … ve … adlarına eşit paylarla tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı Hazine, 4753 sayılı Yasa ile oluşan tapu kaydına dayanarak çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Davalılara usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesi vermemişlerdir.
İlk Derece Mahkemesince, taşınmazlar üzerinde davalı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 46. maddesinde öngörülen 20 yıl süre ile malik sıfatıyla zilyetlik koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, davacı Hazinenin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/3 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davacı Hazinenin birleşen dosya dahil açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabulüne; çekişmeli … ada … ve … parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Hemen belirtmek gerekir ki; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1. maddesi; “4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar, bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur.” hükmünü içermektedir. Buna göre, 4753 sayılı Yasa uyarınca Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazların zilyetlikle kazanılabilmesi için, öncesi itibariyle özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden bulunması ve tescil tarihi itibariyle zilyetleri yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur.
Çekişmeli taşınmazların davacı Hazineye ait tapu kaydının kapsamında kaldığı ve davacı Hazine tapusunun kapsamında kalan taşınmazlar yönünden tapunun oluştuğu tarih itibariyle davalı taraf lehine 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 46/1.maddelerindeki koşulların gerçekleşmediği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; dinlenen yerel bilirkişiler yaşları itibari ile toprak tevzii çalışmasının yapıldığı 1963 yılına kadar davalıların murisi lehine iktisap koşullarının oluşup oluşmadığını bilebilecek yaşta olmadıkları halde, bu tarihten öncesini bilebilecek yaşta mahalli bilirkişi bulunup bulunmadığı araştırılmamış, hükümde tespit bilirkişilerinin neden dinlenmediği açıklanmamış, öte taraftan, bir taşınmazın niteliğinin ve taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıç tarihinin ve sürdürülüş biçiminin kesin olarak belirlenmesinde en önemli unsur hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yararlanılmamış ve tek ziraat mühendisi tarafından hazırlanan yetersiz ve soyut içerikli ziraatçi bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taşınmazlara ait en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre, 4753 sayılı Kanun uyarınca Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı (taşınmazların tespitine esas tapu kayıtlarının oluşumundan öncesini bilebilecek yaşta), tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, taşınmazların kim tarafından, ne zamandan beri kullanıldığı ve imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli, beyanlar arasındaki doğabilecek çelişkiler usulen giderilmeye çalışılmalı; ziraatçı bilirkişi kuruluna, taşınmazların toprak yapısını, bitki örtüsünü ve niteliğini, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, imar-ihya gerektiren yerlerden olmaları halinde imar-ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, çelişkileri giderir, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlettirilmeli; HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla çekişmeli taşınmazların ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine hava ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmazların hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, imar-ihya gerektiren yerlerden olmaları halinde imar- ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazları komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor düzenlemesi istenilmeli; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda davalı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1. maddesinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmek suretiyle, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36/A ve geçici 11. maddelerinde “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı Kadastro Mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz ve bu hüküm henüz infaz edilmemiş yargı kararlarına da uygulanır” hükmü uyarınca davalılar aleyhine yargılama giderine hükmolunmaması gerekirken yazılı şekilde hüküm oluşturulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1 maddesi uyarınca … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.