YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2986
KARAR NO : 2021/4709
KARAR TARİHİ : 27.09.2021
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 37. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulü ile çekişmeli 121 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1/3 hissesinin; 146 ada 65 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm hakkında, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf mahkemesi tarafından ise istinaf talebinin esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi … ‘ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Kadastro sonucu Kocaali İlçesi Kozluk Mahallesi çalışma alanında bulunan 121 ada 2 ve 146 ada 65 parsel sayılı 6.643,20 ve 7.067,79 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit edilmiştir. Davacı … , intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptali ve taşınmazların belirli paylarla adına tescil istemiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile çekişmeli 121 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1/3 hissesinin; 146 ada 65 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm hakkında, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf mahkemesi tarafından ise istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı yanın temyiz isteği aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ile harçlara yöneliktir. Mahkemece, yargılama giderleri ve alınması gerekli yasal harcın davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücretine ise hükmedilmemesine karar verilmiş ise de, 6100 sayılı HMK’nın 312/2. maddesinde; “Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise, yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmüne, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesinde ise, “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” hükmüne yer verilmiş, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin “Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret” başlıklı 6. maddesinde de anlaşmazlığın, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilmesi halinde tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilmesi durumunda ise tamamına hükmolacağı ifade edilmiştir. Bu yasal düzenlemeler karşısında somut olaya gelince; davalının, ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce 23.03.2015 tarihli cevap dilekçesi ile davayı kabul ettiği, ne var ki davalının cevap dilekçesinde ikrar ettiği biçimde, kadastro çalışmaları sırasında davacı yanın payını ihlal edecek şekilde çekişmeli taşınmazların kadastro tespitini kendi adına yaptırdığı, bu suretle taşınmazın sicilinin gerçeğe aykırı şekilde oluştuğu, böylelikle davalı yanın, davanın açılmasına kendi hal ve davranışlarıyla sebebiyet verdiği anlaşıldığına göre, davalı aleyhine AAÜT uyarınca belirlenen vekalet ücretine yarı oranda hükmedilmesi gerekirken, hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi; Harçlar Kanunu’nun 22. maddesinin “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” hükmü göz ardı edilerek, davalı aleyhine harca hükmedilmemesi, ayrıca 6100 sayılı HMK’nın 312/2. maddesi hükmüne aykırı şekilde davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27/09/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.