YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2874
KARAR NO : 2021/7890
KARAR TARİHİ : 15.12.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali tescili istekli davanın yapılan yargılaması sonunda İlk Derece Mahkemesince, asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddine dair verilen karar birleşen dosya davacısı- asıl dosya davalısı … vekili ile davalı … tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü; Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
Kadastro sonucunda, … İlçesi, … Mahallesi çalışma alanında bulunan … ada … parsel sayılı 3.287 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle … ve … adına tespit ve tescil edildikten sonra, kamulaştırma nedeniyle hükmen ifraz edilerek … ada … ve … parsel numarasıyla ve sırasıyla 227,00 metrekare ve 3.060 metrekare yüz ölçümlü olarak, … ada … parsel Zirai Donatım Kurumu adına, çekişmeli … ada … parsel ise … ve … adına tapuya tescil edilmiştir.
Asıl davada, davacı … taşınmazın revizyon gören tapu kayıt maliki muris …’in malı iken, ölümüyle mirasçılarına intikal ettiği, mirasçılar arasında terekenin taksim edildiği, ardından satın alma suretiyle taşınmazın yarısına zilyet olduğunu beyan ederek, çekişmeli taşınmazın ifrazı mümkün ise yarısının aksi halde 1/2 payının tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Asıl davada, davacı …, çekişmeli taşınmazın yarısını tespit gününden evvel, kayıt maliki …’den satın aldığını, o tarihten bu yana taşınmazın iddiaya konu bölümünün zilyetlik ve tasarrufunda olduğunu beyan ederek, çekişmeli taşınmazın ifrazı mümkün ise yarısının aksi halde 1/2 payının tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Birleşen davada, davacı …, çekişmeli taşınmazın revizyon gören tapu kayıt maliki muris …’in malı iken, ölümüyle mirasçıları olan kızları … ile, …’a intikal ettiği, …’ın ölümü ile kendisinin yasal mirasçı olarak taşınmazda hak sahibi olduğu, ardından … ile imzaladıkları 31.12.1974 tarihli taksim senedi uyarınca taşınmazın kendisine kaldığı iddiasıyla, … adına kayıtlı 1/2 payın iptali ile taşınmazın tamamının adına tescilini istemiştir.
Davalılar …, …, …, …, … ve … dava konusu taşınmazda irsen intikal eden hakları olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, birleşen davada davacı …’in davasının reddine, asıl davada davacılar … ve …’in davasının kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile tamamı 16 pay kabul edilerek 8/16 payın davacı … adına, bakiye hissenin ise hüküm yerinde gösterilen payları oranın davacı … mirasçıları olan … ve müşterekleri adına tesciline karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; kök muristen intikal ettiği belirlenen bir taşınmaz terekede mahfuz mallardan ise, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesi ister müşterek (paylı) mülkiyet, ister iştirak (elbirliği) halinde mülkiyet olsun mirasçıların tereke malı üzerindeki zilyetliğinin malik sıfatıyla değil tereke adına sürdürülmesi nedeniyle, mirasçıların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mal iktisabı mümkün değildir.
Hemen belirtmek gerekir ki, elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bir terekede mirasçılar arasında pay temliki mümkün ise de, usulüne uygun olarak taksim edilmemiş bir terekeye dahil taşınmazın, bir mirasçı tarafından, tereke lehtarı olmayan 3. kişiye devri ise hükümsüzdür.
Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazın revizyon göre tapu kaydının kapsamında olduğu ve öncesi itibariyle revizyon gören kaydın maliki muris …’in malı olduğu taraflar arasında çekişme konusu değildir. Muris …’in 1916 yılında vefat ettiği, terekesinin ölüm tarihine göre paylı (müşterek) mülkiyet hükümlerine tabi olduğu da tereddütsüzdür. Ne var ki asıl dosya davacısı … yakın mirasbırakanı olan annesi …’nin murisi …’den intikal eden miras payına dayanarak dava açtığı gibi mirasçılar arasında pay temliki yapıldığını iddia etmiş, birleşen dosya davacısı … ise yakın mirasbırakanı olan annesi …’dan kendisine intikal eden miras payına dayanarak taksim iddiasında bulunmuş, kök murisin mirasçılarından olmadığı anlaşılan asıl dosya davacısı … ise, çekişmeli taşınmazın bir bölümünü …’den satın aldığını iddia etmiştir. Şu halde iddia ve savunmanın ileri sürülüş biçimine göre uyuşmazlık kök murisin ölümünden sonra mirasçılarına intikal eden ve ardıl mirasçıların ölümü ile artık elbirliği mükiyet hükümlerine tabi terekenin taksim edilip edilmediği, mirasçılar arasında pay temliki yapılıp yapılmadığı ve mirasçıların çekişmeli taşınmazı tereke dışında yer alan 3. kişilere temlik edip etmediği hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Ne var ki, mahkemece bu hususta yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Şöyle ki, kök muristen ve tarafların yakın miras bırakanlarından intikal eden başkaca taşınmaz var ise bu taşınmazların tutanakları, tutanakları davalı ise ilgili dava dosyaları ile tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirtilmek suretiyle kök muristen ardıl mirasçılarına ve ondan taraflara intikal eden terekenin taksim edilip edilmediği araştırılmamış, mirasçılar arasında pay temliki yapılıp yapılmadığı maddi olaylara dayalı biçimde alınacak beyanlar ile açıklığa kavuşturulmamış, yalnızca taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetlik esas alınmak suretiyle karar verilmesi cihetine gidilmiştir.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte kök murisin ölümünden sonra tarafların yakın mirasbıakanları … ve …’a onlardan ise taraflara intikal eden terekenin usulüne uygun olarak taksim edilip edilmediği; taksim yapılmış ise ne zaman, nerede ve kimlerin katılımı ile yapıldığı, taksime tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, katılmayanlar var ise bunların temsil edilip edilmedikleri ya da sonradan taksime icazet verip vermedikleri, çekişmeli taşınmazın kime isabet ettiği, kim ya da kimler tarafından ne kadar süredir ve ne şekilde kullanıldığı, mirasçılar arasında pay devri yapılıp yapılmadığı, bu anlamda davacı …’ye kök pay temliki suretiyle miras payından başkaca bir hisse isabet edip etmediği, tereke lehtarları tarafından, tereke dışında yer alan kişilere satış yapılıp yapılmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı olarak beyan alınmalı; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, taksime dair beyanlar dosyaya getirtilecek olan murise ait taşınmazların tutanakları ve tapu kayıtları ile denetlenmeli; fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli rapor ve kroki alınmalı; bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.