YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2765
KARAR NO : 2022/581
KARAR TARİHİ : 24.01.2022
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, yargılama sırasında vefat eden davacı … mirasçıları vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
I. DAVA
Davacı … vekili dava dilekçesinde; 555 ada 6 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline, komşu aynı ada 5 parsel sayılı taşınmazın ise davalılara ait olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında müvekkiline ait taşınmaz bölümünün, davalılara ait taşınmaz içerisinde tespit edildiğini ileri sürerek, davalılar adına kayıtlı taşınmazın nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar … ve müşterekleri vekili cevap dilekçesinde; taşınmazların müşterek sınırının doğru olarak tespit edildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, kadastro tespiti sırasında 555 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların müşterek sınırının doğru şekilde tespit edildiği, tarafların taşınmazlardaki kullanımının da tespitte belirlenen müşterek sınıra uygun olduğu, davalılar adına kayıtlı taşınmazın, davacı adına kayıtlı taşınmaza herhangi bir tecavüzünün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar:
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde, yargılama sırasında vefat eden davacı … mirasçıları vekili tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri:
Yargılama sırasında vefat eden davacı … mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde; 555 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazın müşterek sınırının kadastro sırasında yanlış tespit edildiğini, davalıların kullanımının da 555 ada 5 parselin nizalı kısmına kadar olduğunu belirterek, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Kulu/Karşıyaka Mahallesi çalışma alanında bulunan 555 ada 5 parsel sayılı 23.763,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı uyarınca davalılar … ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiş, yargılama sırasında taşınmazda yapılan imar uygulaması sonucunda taşınmazdan, 810 ada 1 ila 7, 811 ada 1 ila 4, 812 ada 1 ila 3, 813 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuştur.
Dava; tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi şöyledir.
“Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi ise şöyledir.
“Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;
A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.
B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.
C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.
D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.
Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakkında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14’üncü ve 17’nci madde hükümleri uygulanır.”
3.3. Değerlendirme
Mahkemece, yukarıda (III numaralı bentte) açıklanan gerekçe uyarınca yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, davacı adına kayıtlı 555 ada 6 parsel sayılı taşınmaza tespit sırasında uygulanan, tescil ilamı ile oluşmuş tapu kaydı yöntemince uygulanmamış, teknik bilirkişiden, uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir, keşfi takibe elverişli rapor alınmamış (teknik bilirkişi raporu yalnızca dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün yerini ve yüzölçümünü gösterir koordinatsız, basit nitelikte bir kroki içermektedir), 23/12/2009 tarihinde yapılan keşif sırasında “dosya arasında bulunan toprak tevzi komisyonu haritasının okunduğu” belirtilmiş olmasına rağmen, taraflar adına kayıtlı taşınmazlara ait belirtmelik tutanağı, toprak tevzi haritası vs belgeler dosya arasına alınmamış, dava konusu 555 ada 5 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı uyarınca davalılar adına tespit ve tescil edilmiş olmasına rağmen, taşınmaza tespit sırasında uygulanan tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilip, mahallinde yöntemince uygulanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, 555 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara ait toprak tevzi haritası, belirtmelik tutanakları, tablendikatif cetvelleri ve varsa taşınmazlara belirtmelikte uygulanan tapu/vergi kayıtları getirtilmeli, dava konusu 555 ada 5 parsel sayılı taşınmaza tespit sırasında uygulanan tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritası ile birlikte getirtilip dosya arasına alınmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, tarafsız, yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, taşınmazlara uygulanan tapu kayıtları ve tapu kayıtlarının krokileri uygulanıp kapsamları 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 20/A maddesi uyarınca belirlenmelidir. Ancak tapu kayıtlarının krokisi zemine uygun değilse veya uygulama kabiliyeti yok ise bu durumda tapu kayıtlarının sınırlarına itibar edilmeli; bu amaçla tapu kayıtları ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle okunup kayıtta yazılı hudutların yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilmesi istenmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtta yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazların kime ait olduğu, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, dava konusu 555 ada 5 parsel sayılı taşınmazın nizalı bölümünün kim tarafından, ne zamandan beri ve ne sıfatla kullanıldığı, önceki keşiflerden zeminde var olduğu anlaşılan duvarın kim tarafından, ne zaman yapıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanıkların, kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla da denetlenmeli, teknik bilirkişiden uygulanan kayıtların hudutları ile kapsamını belirtir, keşfi takibe imkan verir, koordinatlı kroki ve rapor alınmalıdır. Ziraat mühendisi bilirkişiden, taşınmazların tarımsal niteliğini ve kullanım durumunu bildiren, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş ve sınırları işaretlenmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak sonra tüm deliller birlikte incelenerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
VI. SONUÇ:
Mahkemece, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, yargılama sırasında vefat eden davacı … mirasçıları vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.