YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2764
KARAR NO : 2021/6275
KARAR TARİHİ : 01.11.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPUSUZ TAŞINMAZ TESCİLİ
Taraflar arasında görülen tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı Hazine temsilcisi tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı …, Doğubayazıt/ … Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin adına tescili istemiyle, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak dava açmıştır.
Davalı Hazine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davaya konu taşınmazların bulunduğu çalışma alanında yapılan kadastro çalışmalarının kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar, Yargıtay Kapatılan 16. Hukuk Dairesinin 02/06/2015 Tarih, 2014/16472 Esas, 2015/ 7202 Karar sayılı ilamıyla, “ davanın, tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkin olduğu, Mahkemenin hükmüne dayanak yaptığı 3402 sayılı Kanun’un 12/3. maddesinde; tutanağın kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık süre içerisinde kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılabileceği belirtildiğine göre, bu hükmün kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlara ilişkin olduğunun kuşkusuz olduğu, Kanun’da kadastro harici bırakılan yerler hakkında açılacak davalara ilişkin başkaca süre kısıtlaması da öngörülmediği, hal böyle olunca, mahkemece, dosyanın esası hakkında araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsizliğine” değinilmek suretiyle bozulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında … davaya dahil edilmiş, dahili davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, fen bilirkişileri …, … ve … …’nın 22/05/2018 havale tarihli ek raporuna ekli krokide 1 numara ile gösterilen 21.144,00 metrekarelik, 2 numara ile gösterilen 10.112,00 metrekarelik, 3 numara ile gösterilen 22.982,00 metrekarelik, 4 numara ile gösterilen 8.271,00 metrekarelik, 5 numara ile gösterilen 21.144,00 metrekarelik, 6 numara ile gösterilen 8.271,00 metrekarelik, 7 numara ile gösterilen 109.305,00 metrekarelik, 8 numara ile gösterilen 32.175,00 metrekarelik, 9 numara ile gösterilen 19.305,00 metrekarelik, 10 numara ile gösterilen 32.175,00 metrekarelik, 11 numara ile gösterilen 32.175,00 metrekarelik, 12 numara ile gösterilen 13.789,00 metrekarelik, 13 numara ile gösterilen 15.628,00 metrekarelik, 14 numara ile gösterilen 19.305,00 metrekarelik, 15 numara ile gösterilen 22.982,00 metrekarelik, 16 numara ile gösterilen 15.628,00 metrekarelik, 17 numara ile gösterilen 13.789,00 metrekarelik, 18 numara ile gösterilen 16.628,00 metrekarelik, 19 numara ile gösterilen 18.386,00 metrekarelik, 20 numara ile gösterilen 10.112,00 metrekarelik, 21 numara ile gösterilen 13.789,00 metrekarelik, 22 numara ile gösterilen 18.386,00 metrekarelik, 23 numara ile gösterilen 18.386,00 metrekarelik, 24 numara ile gösterilen 21.114,00 metrekarelik, 25 numara ile gösterilen 18.386,00 metrekarelik, 26 numara ile gösterilen 10.112,00 metrekarelik, 27 numara ile gösterilen 11.951,00 metrekarelik, 28 numara ile gösterilen 21.144,00 metrekarelik, 29 numara ile gösterilen 575,00 metrekarelik, 30 numara ile gösterilen 11.951,00 metrekarelik, 31 numara ile gösterilen 11.951,00 metrekarelik, 32 numara ile gösterilen 11.951,00 metrekarelik, 33 numara ile gösterilen 22.982,00 metrekarelik, 34 numara ile gösterilen 22.982,00 metrekarelik, 35 numara ile gösterilen 10.112,00 metrekarelik, 36 numara ile gösterilen 22.982,00 metrekarelik, 37 numara ile gösterilen 18.386,00 metrekarelik, 38 numara ile gösterilen 8.271,00 metrekarelik, 39 numara ile gösterilen 8.271,00 metrekarelik, 40 numara ile gösterilen 1.000,00 metrekarelik, 41 numara ile gösterilen 15.242,00 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin yargılama sırasında vefat eden … mirasçıları adına, Küçükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 12/06/2014 tarih, 2013/531 Esas, 2014/689 Karar sayılı mirasçılık belgesinde gösterilen miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının dayandığı 40 adet tapu kaydının kadastro sırasında herhangi bir taşınmaza revizyon görmediği, mahallinde yapılan keşiflerle davacının dayandığı tapu kayıtlarına, kayıtların gayri sabit hudutlu olduğu da gözetilmek suretiyle kapsam tayin edildiği, dava konusu taşınmazların davacının zilyetliğinde bulunduğu, taşınmazların bulunduğu çalışma alanında davacının belgesizden edindiği taşınmaz miktarı da gözetilerek zilyetlikten 15.242,00 metrekare yer kazanabileceği (bu taşınmaz bölümü, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda Z1 harfi ile gösterilmiştir), zilyetlikle iktisap şartlarının bu bölüm için davacı lehine gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır.
Mahkemece, davacının dayandığı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirilmemiş, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda 1 ila 40 numarası ile gösterilen bölümler ile aynı raporda Z1 harfi ile gösterilen bölümün sınırında bulunan taşınmazlara ait kadastro tutanakları, dayanakları ile birlikte getirtilip dosya arasına alınmamış, dava konusu taşınmaz bölümlerinin kadastro tespiti sırasında ne sebeple tescil harici bırakıldığı araştırılmamıştır. Mahkemece mahallinde 19.06.2017 ve 11.10.2017 günlerinde keşif yapılmış, keşif sonrası teknik bilirkişiden aldırılan 25.12.2017 tarihli raporda, davacının dayandığı tapu kayıtlarının kapsadığı belirtilen alanlar, 1 ila 40 numarası ile gösterilmiş ve her numaradaki taşınmaz kendi içerisinde harflere bölünmüştür. Mahkemece 22.03.2018 günlü celsede, davacının dayandığı tapu kayıtlarının gayri sabit hudutlu olup miktarlarıyla geçerli olduğu, buna rağmen teknik bilirkişi raporunda tapu kayıtlarının kapsadığı belirtilen alanların miktarının, tapu kayıtlarının miktarına göre çok fazla olduğu gerekçesiyle, davacının belgesizden edindiği taşınmazların miktarı da dikkate alınarak, teknik bilirkişiden tapu kayıtlarının miktarı uyarınca kapsamlarını ve davacının belgesizden kazanabileceği yeri gösterir ek rapor aldırılmasına karar verilmiş ve teknik bilirkişilerden 09.05.2018 ve hükme esas alınan 22.05.2018 havale tarihli ek bilirkişi raporları aldırılmıştır. Söz konusu raporlarda, tapu kayıtlarının kapsadığı belirtilen alanlar, tapu kayıt miktarlarınca 1 ila 40 numarası ile gösterilmiş, aynı raporda davacının belgesizden edindiği taşınmaz miktarı gözetilerek, davacının 15.242,00 metrekare yüzölçümünde yer daha edinebileceği, bu yerin de raporda Z1 harfi ile gösterilen yer olduğu belirtilmiş ancak Z1 harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü başında Mahkemece keşif yapılmamıştır. Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişilerden aldırılan 22.05.2018 havale tarihli raporda, dosya arasında bulunan 1969 yılına ait hava fotoğraflarının taşınmazların yalnızca bir kısmını kapsadığı, 2001 yılına ait hava fotoğraflarının ise dava konusu taşınmazların tamamını kapsadığı belirtilerek, teknik bilirkişinin Mahkemece hükme esas alınmayan 25.12.2017 tarihli raporu uyarınca, rapordaki taşınmaz bölümleri yönünden inceleme yapılmıştır. İnşaat mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan aldırılan raporda ise, taşınmazların niteliğinin, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin ne olduğu irdelenmeksizin yalnızca taşınmaz bölümlerinin “ tarla” veya “çayır” niteliğinde olduğu belirtilmiş, taşınmaz bölümlerinin kuzey sınırında, mera vasfıyla sınırlandırılıp özel siciline kaydedilmiş bulunan 248 parsel sayılı taşınmaz bulunmasına rağmen Mahkemece mera araştırması da yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaz bölümlerinin kadastro tespiti sırasında ne sebeple tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğü’nden sorulmalı, davacının dayandığı tapu kayıtları tesislerinden itibaren tedavülleri ve varsa haritalarıyla birlikte mahalli Tapu Müdürlüğünden veya Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı’ndan sorulup getirtilmeli, dava konusu taşınmaz bölümlerine komşu tüm parsellerin tespit tutanakları ile varsa tespitlerine esas alınan tapu ve vergi kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, taşınmazların kadastro tespitleri kesinleşmiş ise tapu kayıtları dosya arasına alınmalı, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı, tarihleri açıkça yazılmak suretiyle … Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, davacının dayandığı tapu kayıtlarının sınırları yerel bilirkişilere tek tek okunmak suretiyle zeminde gösterilmesi istenilmeli, gösterilemeyen sınırların tespiti için davacı tarafa tanık dinletme imkanı sağlanmalı, komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu belirlenmeli, gösterilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından kroki üzerinde işaretlenerek, tapu kayıtlarının hudutları itibariyle her yere uyabilecek nitelikte olup olmadığı da değerlendirilmek suretiyle kapsamları ve hukuki kıymetlerini koruyup korumadıkları tespit edilmeli; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından ne zamandan beri hangi hukuki nedene bağlı olarak ve ne şekilde kullanıldığı hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırları ve uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, özellikle hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda Z1 harfi ile gösterilen bölüm ve diğer dava konusu taşınmazların öncesinin ne olduğu, toprak yapıları, eğimleri, bitki desenleri, üzerlerinde sürdürülen ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü açıklayıp, tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazların 248 sayılı mera parselinden nasıl ayrıldıklarını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığını, meradan açılıp açılmadığını, meranın devamı niteliğinde olup olmadığını açıklayan, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından yukarıda tarihleri açıklanan hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi suretiyle, taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlenmesi istenilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan, kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
01.11.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.