Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/2658 E. 2021/5295 K. 07.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2658
KARAR NO : 2021/5295
KARAR TARİHİ : 07.10.2021

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili ve davalı Hazine tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava, TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
Hemen belirtmek gerekir ki; TMK’nın 713/1 maddesinde aynen “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17.maddesinde ise “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.” hükümlerine yer verilmiştir. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı bir çözüme kavuşturulabilmesi için; davacı tarafın dava konusu taşınmazı dava tarihinden geriye doğru davasız ve aralıksız 20 yıl süreyle malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğunu, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya ederek taşınmazı tarıma elverişli hale getirdiğini duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması gerekmektedir.
Somut olayda, taşınmaz bölümleri üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ve niteliği kesin olarak belirlenmemiş, uyuşmazlığın çözümünde hava ve uydu fotoğraflarından yararlanılmamış, yetersiz ziraatçı bilirkişi raporu ile yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin hava fotoğrafları ile yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı ve bundan sonra, önceki keşifte görev almayan ziraat mühendisi bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tarafların göstereceği zilyetlik tanıklarından, taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, zilyetliğin kesintiye uğrayıp uğramadığı, imar-ihyaya konu olup olmadığı, imar-ihya varsa tamamlanmasından sonra zilyetliğe ara verilip verilmediği, tüm köylünün kullanımında olan genel yol olup olmadığı, yol olarak kullanılıyor ise ne zamandan beri yol olarak kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle söz konusu çelişki giderilmeli; mahalli bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; hava ve uydu fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye inceleme yaptırılmak suretiyle, taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin ne zaman başladığının, zilyetliğe ara verilip verilmediğinin, yol niteliğinde olup olmadığının belirlenmesine çalışılmalı; ziraatçı bilirkişiden taşınmazların niteliği, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, üzerinde sürdürülen zilyetliğin ne zaman başladığı ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, fiilen yol olarak kullanılıp kullanılmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin çevresindeki taşınmazlardan ne şekilde ayrıldığı, bitki örtüsü ve toprak yapıları mukayese edilerek ve her bir taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, fen bilirkişisinden her bir taşınmaz bölümünü harflendirmek suretiyle keşfi izlemeye ve denetlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; talep olmadığı halde fen bilirkişi raporunda (E) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünün paftasında yol olarak gösterilmesine karar verilmesi de isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davacılara geri verilmesine, 07/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.