Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/2630 E. 2021/5064 K. 04.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2630
KARAR NO : 2021/5064
KARAR TARİHİ : 04.10.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacı Hazine vekili; müdahil davacılar …, …….., …, … oğlu … ve … vekili; müdahil davacılar …, …, … ve … vekili; müdahil davacılar …, …, …, … ve…oğlu … vekili ile dahili davalı … vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

Kadastro sırasında… Köyü çalışma alanında bulunan 160 parsel sayılı 476.800,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, komşu 64 parsel sayılı taşınmaza uygulanan tapu kaydının miktar fazlası olarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, dava dışı…tarafından, …Tapulama Mahkemesinin 1979/92 Esas sayılı dosyasında taşınmazın tespitine itiraz edilmesi üzerine, 160 parsel sayılı taşınmazın taşlık, köklü kayalık ve çalılık vasfıyla tescil harici bırakılmasına karar verilmiştir.
Davacı Hazine, eski 160 parsel sayılı taşınmazın hükmen tescil harici bırakıldığını ancak taşınmazın ekonomik yarar sağlanabilecek yerlerden olduğunu ileri sürerek, taşınmazın 3402 sayılı Yasa’nın 18. maddesi uyarınca Hazine adına tescili istemiyle hasımsız olarak dava açmıştır.
Dahili davalı … ile …, dava konusu taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanıma uygun yerlerden olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

Yargılama sırasında, …, …….., …, … oğlu …, …, …, …, …, …,…oğlu …, …, …, … ve …, imar – ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, eski 160 parsel sayılı taşınmaz içerisinde, hudutlarını belirttikleri taşınmaz bölümlerinin adlarına tescili istemiyle davaya katılmışlardır.
Mahkemece, müdahil davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı, taşınmazın uzun süredir kullanılmadığı ancak 3402 sayılı Yasa’nın 18. maddesinde belirtilen şartların, davacı Hazine yararına oluştuğu gerekçesiyle müdahil davacıların davasının reddine, davacı Hazinenin davasının kısmen kabulüne, dava konusu eski 160 parsel sayılı taşınmaz içerisinde, fen bilirkişisi…ın 20/01/2014 tarihli ek raporunda kırmızı renk ile sınırları gösterilen 470.979,56 metrekarelik bölümün davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Dava, Hazine tarafından 3402 sayılı Yasa’nın 18. maddesi, müdahil davacılar tarafından 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Tescil davalarında, TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları uyarınca, keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması ve yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekir. Ne var ki, eldeki davada mahkemece yasal ilanlar yaptırılmamıştır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, TMK’nın 713/4. ve 5. fıkralarında belirtilen yasal ilanlar yapılmadan davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, 6100 sayılı HMK’nın “Hükmün Kapsamı” başlığını taşıyan 297. maddesinin (b) bendinde, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile TC kimlik numaraları, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad soyadları ile adreslerinin karar başlığında gösterilmesinin zorunlu olduğu belirtildiği halde, müdahil davacılardan …’un karar başlığında gösterilmemesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harçların istek halinde temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.