YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2498
KARAR NO : 2021/3865
KARAR TARİHİ : 13.09.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı Çayeli Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.09.2020 gün ve 2018/302 Esas – 2020/152 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 29.03.2021 gün ve 3609-1802 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları…’ın 107, 108, 109 ve 112 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının tamamını satış göstermek suretiyle davalı kardeşine devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, aynı işlem ile mirasbırakanın diğer kız kardeşlerinin de paylarını davalıya devrettiğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, çekişme konusu taşınmazlarda…ile paydaş olduklarını, diğer kardeşleri ile birlikte toplanarak bedellerini de ödemek suretiyle payları satın aldığını, temliklerin muvazaalı olmadığını ve mirasbırakanın mal kaçırma amacı ile hareket etmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen ilk karar Dairece; ” … Somut olaya gelince; mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda hükme elverişli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, öncelikle mirasbırakana ait aktif veya pasif tüm taşınmaz kayıtlarının ilgili tapu müdürlüklerinden temin edilmesi, taraf delillerinin eksiksiz toplanması, dinlenilmeyen tanıkları dinlenilmesi, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olup olmadığı, temliklerin bedel karşılığı yapılıp yapılmadığı gibi hususlarda yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca araştırma yapılması, mirasbırakanın iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de; miras bırakan tarafından el birliği ile malik olunan payların da temlik edildiği, ancak bu paylar ile ilgili elbirliği mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmediği hususunun göz ardı edilerek, paylı mülkiyete çevrilmiş gibi değerlendirme yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi de isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın, davalı vekili tarafından temyizi üzerine anılan karar Dairece bu kez onanmış, bu karara karşı, davalı vekili karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nın 55. maddesinde ”Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.” hükmü düzenlenmiş olup dava sırasında taraflardan birinin ölümü halinde taraf teşkilinin sağlanması kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında hakim tarafından re’sen nazara alınması gereken bir olgudur ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereklidir.
Somut olayda, davacılardan …’ın 24.02.2018 tarihinde öldüğü, dosyaya ibraz edilen veraset ilamına göre diğer davacılar dışında… isminde iki mirasçısı daha bulunduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki; mahkemece HMK’nın 55. maddesi gözetilmemiş ve bu mirasçılar davaya dahil edilmeden sonuca gidilmiştir.
Hâl böyle olunca; yargılama sırasında ölen davacı …’ın mirasçılarından … ve …’a tebligat çıkarılarak taraf teşkilinin sağlanması ve bundan sonra bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Anılan bu husus, davalı vekilinin karar düzeltme isteği sonucunda ve resen yapılan inceleme neticesinde anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin (6100 Sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince Kabulü ile, Dairenin 29.03.2021 gün ve 2020/3609 Esas ve 2021/1802 Karar sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 15.09.2020 gün ve 2018/302 Esas ve 2020/152 Karar sayılı kararının açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.