Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/2134 E. 2021/5021 K. 04.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2134
KARAR NO : 2021/5021
KARAR TARİHİ : 04.10.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Dava, sahtecilik, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, okuma-yazması olmadığı gibi özürlü olduğunu, davalıların bu durumundan faydalanarak,… 2. Noterliğince düzenlenen 08/10/1999 tarih ve 12864 yevmiye numaralı sahte veya hukuken geçerli olmayan bir vekaletnameyi kullanmak suretiyle 1166 ada 21 parsel sayılı taşınmazdaki payını adlarına tescil ettirdiklerini ileri sürerek tapu iptali ile tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen ilk karar Dairece; “Ehliyetsizlik iddiasının kamu düzenine ilişkin olması ve önemine binaen, öncelikle davacının hem vekaletname tarihi olan 08.10.1999 ve hem temlik tarihi olan 08.12.1999 tarihi itibariyle hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığının Adli Tıp Kurumundan alınacak rapor ile saptanması, davacının hukuki işlem ehliyetine sahip olduğunun saptanması halinde, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda vekaletin kötüye kullanıldığı iddiası yönünden araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan hususlar göz ardı edilerek sonuca gidilmesi doğru değildir.” gerekçeleriyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının hukuki işlem ehliyetinin bulunduğunun Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun raporuyla saptandığı, ancak vekilin vekalet görevini kötüye kullandığı, kayıt malikinin de iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Dairece, “Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının 6100 sayılı HMK’nun 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK’nun 6. maddesi uyarınca davacı tarafından usulünce ispatlanması gerekmektedir. Somut olayda, davacı tanık deliline dayanmasına rağmen tanık isimlerini bildirmediği gibi, tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller ile davacının dava konusu taşınmazdaki payının vekil olan davalı … tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle temlik edildiği hususunun davacı tarafından usulüne uygun olarak ispatlanamadığı açıktır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde adli yardım talebiyle temyiz edilmiş olmakla; adli yardım talebinin mahkemesince kabul edildiği anlaşıldı, Tetkik Hakimi …’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 59.30 TL temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.